Türkmüsün.Net Portalı - Geçitteki Ülke: Gece Vakti Gündönümü, Türkün Günü mü? Ölümü mü?
   



Divanü Lügati't Türk İndeksi E
DİVÂNÜ LÜGATİ'T TÜRK İNDEKSİ  E
DİVANÜ LÜGATİ'T TÜRK BUGÜNKÜ TÜRKİYE TÜRKÇESİ
ebek  (çocuk dilinde) ekmek·I, 68 
eç eç  atları gayrete getirmek ve sıkıştırmak için çıkarılan ş65.II, 282 bkz> heç heç 
eçe  büyük kız kardeş·I, 86 bkz> eke, eze 
eçi  yaşlı kadın, hanım nine·I, 87 bkz> açı 
eçkü  keçi·I, 95, 128; II, 14, 117, 266 bkz> keçi 
edermek  aramak· III, 11 bkz> edermek 
edin  başka, dışında. III, 11 bkz> adın, adın, adruk, ayruk 
ed  ipekli kumaş ve benzeri gibi dokuma cinsinden sanat eseri olan her şey· I, 79 bkz> ad 
eder  eğer, hayvan eğeri· II, 224, 253, 283, 327; III, 300 
edergen  çok arıyan; hakkını arayan· I, 157 
ederlemek  eğerlemek·I, 300 ederlig eğerli, eğeri olan,I, 151 
ederlik  üzerine eğer konulan ağaç·I, 151 
edermek  aramak, takip etmek, kovalamak· I, 447 bkz> edermek 
edgermek  iyi görmek, iyi bulmak, kulak asmak, dinlemek; düzeltmek, onatlamak· I, 227, 237; II, 29 
edgü  iyi.I, 34, 64, 79 ,114. 128. 177, 221, 319, 386, 428, 432, 458, 523. 524;II, 153; III, 43. 155, 161, 214, 367, 374, 384, 435 § edgü yawlak; iyi kötü· I, 432 
edgülüg(·k)  iyiIik.I, 44, 129, 158, 420; II, 26, 91, 112 
edirmek  ayırıp seçmek, ayırmak, I, 177, 200 bkz> adırmak, ödürmek, ödürmek,udurmak, üdürmek 
ediz  yüksek, yüksek yer, her şeyin yükseği·I, 55, 94, 122 § ediz tag; geçit vermeyen dağ· I, 55 
edizlenmek  engel ve sarp saymak· I, 292, 293 
edizlik  yükseklik. I, 152 
edlelmek  ıslah olunmak; araştırılmak. I, 295 
edlemek  ülkü yapmak, değer vermek, ehemmiyet vermek, aklına getirmek; tesir etmek, I, 86. 286;III, 155 
edlenmek  bir şey bir dllek için kullanılmak, bìr şey dilek edinilmek. I, 257 
edleşmek  saygı dolayısıyle birbirini aramak, I, .239 
edletmek  iyileştirmek, ıslah ettirnıek·I, 264 
edlig  faydalanılan, faydalı.I, 103 
eğmek (·admak)  yaradılış gösteren isimlerden fiil yapma edatı· II, 340 
ednetmek  değişmek, bulunduğu halden başka bir hale girmek. I, 266, 
ef  ev, III, 207, 212, 266, 313, 314 bkz> ev, ew,öw, üv, üw 
eget  gerdek gecesi gelin içln gönderilen hizmetçi kadın·I, 51 
egetlemek  cariye göndermek, birisi ile birlikte güveyin evine hizmetçi göndermek· I, 299 egetlenmek gelin kendisi ile birllkte gönderllen cariye sahibi olmak, I, 291 
egetlig  cariye sahibi gelin· l· 151 
egetlik kara baş  gerdek gecesi gelinle birlikte gönderilen hizmetçi kadın, sağdıç kadın· I,150 
egilgen  daima eğilen, eğilebllen·I, 159 
egilmek  eğilmek I, 198; III, 215 
egin  eğin, sırt·I, 77, 110 
egin  eni bir buçuk karış, uzunluğu dört arşın gelen bir bez· I, 78 
egir  karın ağrısını sağaltmak için kullanılan bir kök (ilâç), Acorus calamus·I, 53 
egirgen  çok eğiren·I, 158 
egirmek  sevketmek; dõndürmek, eğirmek,çevirmek; bir yeri kuşatmak, sarmak. I, 200, 179; II, 13, 137 
egirsemek  egir (ilâç) kullanmak ıstemek·I, 302 
egirsemek  eğirmek istemek, (çevirmek, bir yeri kuşatmak) istemek·I, 302 
egirtmek  eğirtmek; kalenin etrafını kuşatmayı emretmek·III, 428 
egiş  maden eritildiği zaman çıkan pislik,I, 122 
egişmek  çevgen eğmekte yardım ve yarış etmek· I, 187 
egit  nazar değmennesi için çocukların yüzüne sürülen bir ilâç, bu ilâç safrana blrtakım şeyler katılarak yapılır. I, 51 
egleşmek  birbirine uyup durmak; bir şeyi ayakla çlğnemekte birblrine yardım etmek.,I, 241 bkz> iklemek, ikleşmek, yiklemek 
egme  evin kemeri.I, 130 
egmek  eğmek I, 100, 168 
egri  eğri, I, 127, 458 
egrik  egirtilen ip, egrilmiş ip· I, 105 
egrilmek  kale ku;atılmak,sarılmak; ip eğrilmek,I, 248 
egrim  düden, suyun toplanıp kaynıyarak dönerek aktığı yer·I, 107 
egrimlenmek  (su göllerde) eğreklenmek, kaynayarak ve akarak dönmek, düdenlenmek I, 314 
egrinmek  kendi için eğirmek, kendini eğirir gibi göstermek·I, 253 
egrişmek  bir yeri sarmakta, kuşatmakta yar-, dım etmek, ip eğirmekte yardım ve yarış etmek·I, 186, 236 
egsemek  eğmek istemek·I, 277 
egtürmek  eğdirmek,I, 223 
egürgen  taneleri olan bir bitki, Karluklar bunu yerler·I, 158 
ekdi  sığır, koyun gibi hayvanların kesildiği yer, mezbaha· I, 125 
ekdü  kılıç kını ve benzeri şeyleri oymakta kullanılan ucu eğri bıçak,I, 125 
eke  büyük kız kardeş, koca vey» karının kendinden büyük kız kardeşi, I, 68, 90; III, 7 bkz> eçe, eze 
ekeç  akıllı küçük kız, büyüklük eseri gösteren küçük kız, I, 52 
ekek  ortaya düşmüş. I, 78 § ekek işler; ortaya düşmüş kadın· I, 78 
ekek işlerlik  kadının arsızlığı, yüzsüzlüğü· I,153 
ekeklemek  söğmek, "ortaya düşmüş karı"demek, kõtülüğe nispet etmek·I, 306, 307 
ekelemek  "abla" diye aytamak, "büyük kızkardeş, abla" demek,I, 310 
ekeme  bir çeşit çalgı, III, 174 bkz> ikeme 
ekilmek  ekilmek I, 198 
ekim  bir kez ekilecek kadar olan yer· I, 75 
ekin  çiftlik, ekin ekilen yer, I, 78 
ekindi  öbürü, öteki· III, 75, 103 bkz> ikindi 
ekindi tarıg  ekilen tohum, I, 140 
ekinmek  ekinmek, kendisi için ekmek· I, 203 
ekişmek  ekmekte yardım ve yarış etmek·I, 187 
ekitmek  ektirmek· I, 212, 213 
eklemek  çiğnemek, basmak·III, 443 bkz>erklemek 
ekmek  bir şey ekmek·I, 64, 168 
eksük  eksik,I, 105 § eksük yarmak; eksik para· I, 105 
eksümek  eksilmek.I, 278, 326 
ekşig  ekşi, I, 105 
ektürmek  ektirmek,I, 223 
eldiri  oğlak derisi,I, 127 bkz> elri 
eldrük  üzerlik otu ve tohumu; Peganum harmala· III, 12, 412, bkz> ilrük, yıdıg ot, yüzerllk 
elgelmek  elenmek·I, 250 
elgemek  elemek·I, 284 
elgenmek  kendisi içln elemek·I, 255 
elgeşmek  elemekte yardım ve yarı; etmek,I. 238 
elgetmek  eletmek·I, 264 
elig  el·I, 72, 82, 134, 164, 197, 202, 242, 253,288, 410, 448;II, 44, 78, 82, 105, 123, 134,135,147,158, 231, 237, 238, 271, 292,328,346; III, 53, 62, 63, 79,124, 134, 142,154,193, 242. 297, 307, 425 § oñ elig; sag el·I, 72 § sag elig; sağ el·I, 72 § sol elig; 
eliglig  elli, eli olan·I, 336 
eliglik  eldiven, elcik·I, 153 
eliklemek  alay etmek, I, 307 bkz> elük· 
elkin  yelici, koşan; konuk, misafir, yolcu, seyyah· I, 31, 44, 102; II, 242; III, 37, 85 bkz> yelkin, yélkin 
elri  oğlak derisi. I, 127 bkz> eldiri 
elşemek  acıkmaktan dolayı göz kararmak·I, 283 bkz> ölşemek 
elşetmek  açlıktan gözünü karartmak,I, 263 bkz> ölşetmek 
elük  alay etme, maskaraya alma·I, 122 bkz>eliklemek 
elwirmek  sıçramak, atılmak· I, 226 bkz> alwırmak 
em  kadının dişilik aygıtı, am· I, 38, 335 
em  ilaç.I, 38, 95, 407;II, 363;III, 157 
emçi  ilâç yapan adam, eczacı,I, 38;III, 252 
emdi  şimdi.I, 36, 37, 41, 46, 74, 125, 192, 200,367, 380, 442, 498;II, 110, 209, 264;III, 356, 372 bkz> imdi emeçlemek 
emek  olmak I, 494;II, 29 
emet  evet·I, 51;III, 8 bkz> evet, ewet, yemet 
emgek  emek, zahmet,I, 110, 205, 420; II, 121,130, 228, 233, 288;III, 372 
emgeklenmek  zahmetli saymak,I, 315 
emgeşmek  birbiri yüzünden zahmet çekmek·I, 238 
emgetmek  yordurmak, emek çektirmek· I, 264 
emik (emig)  meme· I, 72, 407; II, 70 § tewi emiki; deve memesi,I, 485 emik ılık, soğuduktan sonra ısınıp sıcaklığı artmayan·I, 72 § emik kün; ılık gün.I, 72 
emikdeş  bir memeden emen iki çocuk, süt kardeş,I, 407 
emiklemek  memesine vurmak,I, 308 
emiglig işler  emzikli kadın·I, 153 
emir  kırağı, sis· I, 54 bkz> amır, imir, iñir 
emirçge  kıkırdak, III, 442 
emitmek  eğilmek, meyletmek· I, 69, 214; II, 312. 325 
emlelmek  ilaçlanmak I, 296 
emlemek  ilâçlamak, sağaltmak (yalnız kullanılmaz, "samlamak" ile beraber gelir),I, 287, 380;III, 85, 295, 298 
emlenmek  kendine ilâç etmek·I, 259 
emleşmek  ilâçlanmak·I, 242 
emletmek  ilâçlatmak, ilâç ettirmek·I, 266; II, 363 
emmek  emmek I, 169 
emrimek  kaşımak· I, 275 
emrişmek  uyuz vb· şeylerden dolayı kaşınmak, deri karıncalanmak·I, 236, 463 
emritmek  kaçıma ve gidiştirme yüzünden gıdıklaniTiak·I, 261, 262 
emrülmek  (kaynayan tencere, insan soluğu) senmek, çekilmek·I, 53, 248, 249 bkz> amrulmak 
emrülmek  yatıştırmak, dindirmek·III, 428, 429 bkz> amrulmak, amrutmak 
em sem  ilãç·I, 407 bkz> samlamak, sem 
emsemek  emmek istemek·I, 278 
emşen (amşan)  kuzu derisi, kürk yapılan deri,I, 109 
emürmek  emzirmek· III, 264 bkz> emilzmek 
emüzmek  emzirmek I,180; II, 264 bkz> emürmek 
endek  satıh, bir nesnenin üst yanı; dam· I, 105 
endik  şaşkın·I, 106 § endik er; budala adam·I, 105 
enüç  göze inen perde· I, 52 
enüçlemek  göze inen perdeye ilâç koynıak,I, 299, 300 
enüçlenmek  göze perde inmek,I, 291 
enük  hayvan yavrusu, enik, arslan, sırtlan, kurt, köpek yavruları.I, 72 
enüklemek  eniklemek, yavrulamak·I, 308; III. 92 
enüklenmek  eniklemek, enik sahibi olmak, I, 294 
enüklüg  yavrulu·I, 153 
eñek  ağzın iki yanında, azıların bittiği yer, avurt·I, 135 
eñek  kadınların baş örtülerini bağladıklan ip·I, 135 
eñitmek  şa;ırtmak· II, 274 bkz> angıtmak 
eñlik  kadınlann yanaklarına sürdükleri allık· I, 115 
eñgmegü  imtihan, sınav· I, 252 
eñmek  şaşmak· I, 174, 252 
eñreşmek  canı sıkılmak, inlemek, mızmızlanmak (çocuk hakkında)· I, 258, 289; III, 39 
eñtürmek  işinde şaşırtmak, dandırnnak·I, 290 
ep  pekitme ve obartma edatı·I, 34 
epmek  ekmek·I, 101 
er  er,erkek, adam· I,16, 21, 24, 33, 34, 35, 36. 37, 38, 49, 54, 63, 71, 99, 104, 124, 128, 139, 146, 147, 148, 152, 154,155,156, 157, 158, 160, 162, 164. 166, 167, 168, 169, 170, 172, 174, 200, 181, 190, 191. 192, 194, 195, 196. 198, 199, 200, 201, 205, 216 
erdem  fazilet, edep, terbiye; hüner· I, 51, 89, 103, 107, 252; 336,II, 97, 229, 243, 343; III, 41, 133, 143, 211, 303, 440 bkz> erdem 
erdini  iri 100.I, 71, 141 
erdem  fazilet, edep, terbiye; hüner. I,482 II, 8 bkz> erdem 
ereğmek  erkekleşmek, I, 208 bkz> arıtmak, eretmek 
eren  erin kural dışı çoğul şekli, I, 45, 74, 76,85, 149, 183, 187, 210, 229, 230, 247, 359, 362. 370. 384, 518;II, 17, 83, 101, 104, 220; III, 119. 155. 230, 378, 393, 406 § kurç eren;dayanıklı, yiğit adam· I, 343 
Erentüz  Terazi yıldızı; Müşteri yıldızı· I, 76; III, 40 bkz> Karakuş, Karakuş yulduz 
eretmek  taşağı çıkarmak, iğdiş etmek; çocuğu sünnet etmek; erkekleşmek. I, 208 bkz> arıtmak, eredmek 
ergürmek  eritmek.I, 227;II, 198 
ergürmek  erişmek, vaktinde yetişmek·I, 227, 228 
erik  yağ ve yağa benzer eriyen şey, erimiş.I, 70 
erik  yüğrük.I, 139 § erik yılkı; yorga hayvan· 1, 70 § erik at; yürüyen at·I, 70 § erik er;becerikli, yürekli adam·I, 70 
eriklik  hayvanın istekliliği,I, 152 
erimek  erimek III, 367 bkz> erilmek 
erinç  olur ki, belki· I, 132; III, 65, 245, 309, 449 
erinçil  günah, bkz> I, 134 arınçu 
eriñen  ergen, bekâr·I, 117 
erinmek  erinmek, üşenmek·I, 201 
eritmek  eritmek.I, 208 bkz> erütmek 
erk  saltanat, sözü ve buyruğu geçerlik, kudret, iktidar, gücü yeterllk,I, 43 
erkeç  erkeç, genç teke·I, 95 
erkek  her hayvanın erkeğl·I, 111; II, 102; III, 6, 200 § erkek takagu 
erken  "iken" anlamına hal bildiren edat·I, 108, 121, 376, 526;II, 68, 249, 301, 333; III, 168, 597 
erken  erken·I, 389 
erki  şüphe ve sorgu bildlren edat·I, 129 
erklemek  çiğnemek, basttìak. III, 443 bkz> eklemek 
erküz suw  ilkbahara doğru karların ve buzların erimesinden hasıl olan su· I, 96 
erlenmek  kadın evlenmek, er sahibi olmak· I, 257 
erleşmek  erkeklikte yarış etmek, I, 239 
erlik  erkeklik.I, 104 
ermegil  tembel, eringen· I, 42, 70, 138 
ermegürmek  tembelleşmek· III, 349 
ermek  olmak, imek·I, 24, 25, 74, 89,109,164, 215, 384, 399, 418, 430, 458, 516;II, 56, 57, 74, 169, 256. 257, 297, 320, 361; III, 38. 44, 168, 218, 219, 315. 333, 385 bkz> érmek 
ernek  parmak· I, 104 bkz> errigek 
erñek  parmak.I, 104, 121, 248; III, 130, 443 bkz> ernek 
erñeyü  altı parmaklı adam· I, 136 
erñeyü  çok kısa boylu, cüce·I, 136 
erre  sidik; eşek kaşandırılmak istendiği zaman iki üç kere bu söz söylenir·I, 38 
ersek  ortaya düşmüş azgın kadın, orospu·I, 104; II, 56 
erseklenmek  kadın azgınlığından erkek isternek·I, 314 
ersig  ere benzeyen, erkek gfbı,III, 128 
ersinmek  erkekleşmek I, 253 
ertik  işlek yol, I, 103 
ertişmek  geçmekte yarış etmek· I, 231 
ertmek  geçmek-III, 233, 425, 427 
erttini özük  bedeni inci gibi kadın,I, 141 
ertürmek  vazgeçmek, bağışlamak, kabullenmek; geçirmek·I, 220 
erük  kendisiyle deri sepilenen nesne·I, 70 
erük  ;eftali, kaysı, erik gibi meyvelere verilen genel ad·I, 69, 318;II, 282 § tülüg erük 
erüklemek  sepilemek.I, 70, 306 
ernklenmek  eriklenmek, erik meyvesi vermek,I, 294;III, 348 
erüklük  eriklik, erik bahçesi I, 152 
erüksemek  eriksemek, canı erik istemek·I, 303 
erümek  erimek.II, 198; III, 252 bkz> erimek 
erüşmek  erimek; erişmek· I, 182, 186 bkz> aruşmak 
erütmek  eritmek· I, 208 bkz> eritmek 
es  fenalık, kõtülük, ayıp şey; avret yeri. I, 210 
es  yırtıcı, vahşî hayvanların avı, payı·I, 17, 36; III, 46 
esberi  külde pişirilen bir çeşit ekmek· I, 141 
esen  sağ, salim· I, 62, 77 
esenlemek  selamlamak I, 308 
esgürük  sarhoş,I, 349 bkz> esrük 
esilmek  uzamak, uzatılmak.I, 196 bkz> asılmak 
esin  esinti, rüzgâr, I, 77, 165, 266, 288; II, 223; III, 147 
esinmek  bir şeyi çekmek, germek, uzatmak, I, 201 bkz> asınmak 
esirgemek  acımak, eseflenmek· I, 306 
esirgenmek  acınmak· i, 291 
esişmek  ip ve benzeri şeyleri (çekmek, germek ve uzatmakta) yardım ve yarış etmek· I, 185 
esitmek  uzatmak· I, 209 
esiz  yazık, esef, III, 51 bkz> essiz, ısız, ıssız, isiz 
esizlig  fenalık, kötülük, haşarılık· III, 161 bkz> ısızlık, ıssızlık, isizlik 
eski  eski, I, 129 
eskirmek  eskimek,I, 228 
eskü  kalbur, elek,I, 129 
eslinmek  bir şey bir şeye takılmak· I, 258, 259 bkz> aslınmak 
esmek  esmek; kalburlayarak savurrnak; uzatmak· I, 165 
esnemek  esmek; esnemek, I, 288; II, 223; III, 147 
esnetmek  estirmek; esnetmek· I, 266, 267 
esri  kaplan; tekir renk, kaplan rengi·I, 126 bkz> asrı § esri yışık; alaca, iki renkli ip· I, 126 
esrilemek  nakışlamak, süslemek· I, 316 
esrük  sarhoş· I, 105, 194; II, 213, 289; III, 281 bkz> esgürük 
essiz  acınmaa·nlatır, yazık, vah·I, 143; II, 188 bkz> esiz, ısız, ıssız, isiz 
estürmek  uzattırmak, çektirmek, gerdirmek; elettirmek, I, 221 
esürtmek  sarhoş etmek· III, 427 
eş  eş, arkadaş· I, 47, 458 
eşek  eşek· II, 246 bkz> eşgek, eşyek 
eşgek  eşek· I,III, 114 bkz> eşek, eşyek 
eşgeklenmek  eşek sahibi olmak· I, 315 
esiç  tencere, çömlek·I, 52, 166, 223, 248, 258, 313, 323, 327, 357, 409, 411, 514, 518; II, 12, 72, 78, 200. 201, 253, 302, 333, 356, 357; III, 142. 191, 206, 249, 280, 409, 430 bkz> aşaç, aşıç § eşiç bukaç; tencere, bardak, tas· I, 357, 411 
eşiçlenmek  tencere sahibi olmak· I, 291 
eşik  eşik- I, 42 
eşiklik  eşiklik I, 152 § eşiklik yıgaç; eşik yapmak için hazırlanan ağaç·I, 152 
eşilgen  daima eşilen·I, 158 
eşilgen  her zaman uzayan, çekılen· I, 158 
eşilmek  eşilmek I, 197 
eşilmek  uzamak· I, 158 
eşişmek  toprak eşmekte yardım ve yarış et-mek, I, 185 
eşitmek  eştirmek, araştırmak·I, 211 bkz> üşetmek 
eşittürmek  işittirmek· I, 222 bkz> eştlirmek 
eşkin  uzun yol· I, 109 
eşkinci  koşa koşa glden at postası· I, 109 
eşkin toprak  akıp inen, üğünen toprak· I, 109 
eşkürti  ipekli, nakı;lı Çin kuma;ı· I, 145 
eşlig  genç kadından eşi bulunan kimse, eşli, eş sahibi I, 47 
eştürmek  eştirmek·I, 222 
eştürmek  işittirmek·I, 221 bkz> eşittürmek 
eşük  büyüklerin ölümünde mezarları üstüne serilmek üzere gönderilen ıpek kumaş; bu kumaş sonra parçalanarak fakirlere dağıtılır, I, 72 
eşük  bürgü, örtü, üste giyinilen, bürünülen her nesne· I, 14, 72 
eşüklig  bürgülük kumaş sahibi. I, 153 
eşüklik barçın  bürgu yapılmak için hazırlan-mış olan ipekli kuma;· I, 153 
eşülmek  örtülmek, örtünmek· I, 197 bkz> aşulmak 
eşümek  örtmek, bürümek, I, 14; III, 253, 254 
eşütmek  örttürmek·I, 210 bkz> aşutmak 
eşyék  eşek, I,III, 114, 244, 311, 492; III, 62, 326, 330 bkz> eşek, eşgek 
et  et, I,35.36,95,169,173,177,184,196, 209, 220, 223, 236, 323, 338, 348, 379, 397, 401, 429, 444, 479, 485, 495;II, 4,15, 78,102,120, 126, 129, 141, 156, 157, 174, 211, 217, 222, 230,240, 243,245, 248, 252, 254, 281, 282,292, 293, 342, 348; III, 7, 16. 23, 
etçi  kasap, II, 48, 49 
eteç  çocukların ceviz oynadığı çukur, I, 52 bkz> etiç 
eteçlik  ceviz oynamak için çukur açılmış yer· I, 151 
etek  etek· I, 68 
eteklenmek  eteklenmek· I, 294 
eteklig  etekli, eteği olan, I, 122 
eteklik  eteklik I, 152 
etetmek  sıkıntıya koymak· I, 207 
etiç  çocukların ceviz oynadıkları çukur· I, 52 bkz> eteç 
etik  pabuç, mest· III, 283 bkz> etük 
etikmek  (çocük) yetişmek, tombullaşmak, büyümek. I, 192 
etilgen  her zaman düzelen· I, 158 
etilgen  atlarda bulunan bir hastalık·I, 158 
etilgen sayılgan  birçok işlere giren, çıkan, I, 158 
etiz  iki dere arasındaki su geçecek sed·I, 54 bkz> atız 
etizlemek  ark açmak, set yapmak, topragı parçalara ayırmak, evlek yapmak·I, 301 bkz> atızlamak 
etizlenmek  parçalara ayrılmak, (tarla hakkında) maşalaya ayırnnak· I, 292 bkz> atızlanmak 
etlelmek  et yapılmak· I, 295 
etlemek  etlik yapmak, et yapmak, I, 284, 285 
etlenmek  etlenmek, şişmanlamak· I, 256, 285 
etletmek  kestirip et haline getirtmek, I, 264 
etlig kişi  etli, şişman.I, 101 
etlig ki  ;i et sahibi olan kimse·I, 101 
etlik  et asılacak çengel, I, 101 
etlik  kesilmek için hazırlanan koyun·I, 101 § etlik koy; etlik koyun, I, 101 
etmek (étmek)  yenecek ekmek I, 102, 166,197, 202, 211, 247, 262, 329, 391;II, 28, 30,98, 112, 138, 197, 235;III, 93, 223, 280, 287, 304, 352, 426, 428 
etmekçi  ekmekçi·II, 48, 49 
etmeklenmek  ekmek sahibi olmak·I, 314 
etrek  rengi kızıla çalan sarı adam·I, 101 
etsemek  canı et istemek· I, 275, 279 
etsetmek  ete istek getirtmek, I, 262 
etük  pabuç, edik, I, 68, 218, 395; II, 49, 315; III, 97, 242, 426, 430 bkz> etik § büküm 
etük  ; kadın ayakkabısı· I, 395 
etükçi  pabuççu, kavaf· II, 49 
etüklenmek  ayakkabı, edlk sahibi olmak,I, 294;III, 348 
etüklük sagrı  ayakkabı yapmak için ayrılan sahtiyan I, 152 
et yer  yumuşak yer· I, 35 
etyin  vücut· I, 463 
ev  ev,I, 32, 211, 516 bkz> ef, ew, öw, üv, üw § ev kızı; aile kızı· I, 326 
evet  evet, peki· I, 51 bkz> emet, ewet, yemet 
evin  tane,I, 84 bkz> ewin 
evleşmek  evini ortaya koyup kumar oynamak,I, 240, 241 
evlig  ev sahibi. II, 106, 176 
evlük  kadın,I, 251 
ew  ev· I, 24, 25, 32, 33, 37, 38, 85, 104, 124, 147, 148, 169, 191, 197, 214, 225, 226, 227, 231, 251, 253, 257, 281, 283, 293, 298, 323, 343, 370, 375, 377, 378, 384, 422, 435, 446, 447, 464, 495, 496, 498, 499, 501, 504, 507, 514, 515;II, 3, 4, 6, 8. 17, 1 
ewdilmek  ele geçirilmek, toplanmak· I, 246 
ewdimek  toplamak· I, 273 
ewdinmek  toplamak, toplamayı üzerlne al· mak, kendi kendisine toplamak· I, 251;II, 254 
ewet  evet, peki,I, 51 bkz> emet, evet, yemet 
ewin  tane·I, 77, 84 bkz> evin 
ewlenmek  hâlelenmek; kendine ev edinmek· 1. 258, 259 
ewlenmek  evlenmek·III, 87 
ewleşmek  toplanmak, yığılmak·I, 240 bkz> awlaşmak 
ewmek  bir şeyin etrafına koşuşmak I, 167 
ewrişmek  uğraşmak, çabalaşmak, bir işin üstüne düşmek; çevirmekte ve bir şeyin altını üstne getirmekte yardım etmek, I, 235, 248 
ewrülmek  yönelinen yerden çevrilmek. I, 248 
ewsemek  evini özlemek. I, 277, 279 
ewsetmek  evini özletmek, Istetmek, I, 262 
ewsinmek  evi benimsemek, kendi evi saymak. I, 253, 258 
ewşük  bir adama sonradan gelen hal, hastalık ve benzeri, arıza; evin merteği, direği·I, 105 
ewşükgen tewürgen  her zaman evirip çeviren, güç işleri başaran·I, 157, 521 
ewürgen tewürgen  her zaman evirip çevìren·I, 521 
ewürmek  çevirmek, evirmek, döndürmek, altını üstüne getirmek, I, 200; II, 82 
ewüsgü  savurma aygıtı· I, 13 
ewüşmek  savurmak· I, 13 
ewzemek  koğlamak, müzevirlik etmek I, 275 
eyegü  her hayvanın eyeğisi, eye kemiği, kaburga; yan; çadırın yanı, I, 137;III, 174, 425 
eyegü yér  dağın ortası·I, 137 
eyle  õyle· I, 113, 166; III, 186 
eymenmek  utanmak; çekinmek·I, 270;III, 377 
eze  buyük kız kardeş,I, 90 bkz> ece, eke 
ezik  uzunlamasına çizik, tırnak yarası·I, 71 bkz> az, iz 
ezitmek  uzunluğuna yirmek,I, 209 
ezmek  kazımak, sıyırmak·I, 165 
eztürmek  yirdirmek-I, 220 
él  i1, vilâyet·I, 48, 106, 168, 219, 354;II, 9, 10, 18, 25. 29, 238 
él  atı anlatır bir isim·I, 48 él açıklık, boşluk·I, 48 
él  kötü, değersiz. |, 49 él iki bey arasında barışıklık·I, 49 
él başı  ata bakan, seyis·I, 49 
él bolmak  sulh olmak, banşmak·I, 49 
él kuş  kartala benzeyen alacalı bir kuş·I, 49 
én  çukur; iniş.I,49;III,4 bkz> in § én yér 
én  en, yan tarafa olan genişlik, yan·I, 49 
énemek  enemek; kulaktan bir parçasını keserek imlemek III, 256 
énetmek  enetmek; kulağın bir parçasını keserek imletmek·I, 215 
ér  delik açmak için kullanılan aygıt, delgiç,I, 45 
ér  yer·I, 45 bkz> yér 
ér  yerin güneye bakan güneşli tarafı·I, 464 bkz> ir 
érilmek  gedilmek, gedik açılmak; eksikleşmek·I, 270 
érin  dudak,I, 70, 77 bkz> ir(i)n 
érinç  iyi ya;ayı;, nimet içinde geçiniş, nimet, bolluk,I, 46, 132; III, 449 bkz> érinj 
érinçü  günah· I, 134 bkz> arınçu 
érinj  nimet, bolluk, I, 132; III, 449 bkz> érinç 
érle  yurtluk, yurt tutulan yeı\ III, 251 bkz> irle 
érmek  i.rkilmek, yalnızlık duymak; (duvar) yarmak· I, 172, 173 
érmek  olmak, imek, I, 24 bkz> ermek 
érte  erte· I, 124 
értelemek  erken başlamak· I, 316 bkz> ırtalamak 
ésilmek  eksilmek. I, 270 
éşitmek  işitmek. I, 212,508, bkz> işitmek 
étilmek  düzelmek; edilmek, yapılmak· I, 53, 442; II, 209 
étinmek  edlnmek, hazırlanmak· I, 82 
étişmek  bariştırmak, beraber yapmak· I, 76 
étmek  (yardımcı fiil) yapmak, etmek, eylemek, kılmak· I, 171, 324, 332, 333. 342. 361.456, 457, 486; 11. 25; 111. 128. 129, 130, 357,366, 370 
éttürmek  büktürmek· I, 267, 268 bkz> iytürmek 
éttürmek  onartmak, düzeltmeyi emretmek. I, 217, 218 
éwek  acele, ivme; aceleci, iven·I, 77, 104, 387;II, 13, 19 § éwek er; aceleci adam,I,122 
éweklik  işlerde ivme, acelecillk·I, 153 
éwet  acele, ivnne· III, 26 
éwilmek  ivilmek, acele edilmek.I, 271 
éwişmek  koşu;mak, acele edl;mek· I, 186 
éwmek  acele etmek, I, 167 .168;II, 12; III, 26,183 
éwsemek  ivmek, acele etmek (lstemek)· I, 277 

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü X V Y Z

 

DİVÂNÜ LÜGATİ'T TÜRK ANA SAYFASINA DÖN


Türkmüsün.net

Copyright © 2005 Türkmüsün.net    Tüm hakları saklıdır.