BİZ DE RAHATSISIZ!

Malumunuz son dönemde terör arttı. Tüm teröristle bir yerlerden işaret almışçasına deliklerinden fırlayıp askerimize, polisimize, devletimize sıktıkları kurşunların çoğalttılar.

Her gün yeni yeni ateşler düşüyor bağrımıza, acıza acı, göz yaşımıza göz yaşı ekleniyor. Cenaze merasimlerinde bazen görmek istemediğimiz, olmamasını temenni ettiğimiz görüntülerde çıkıyor.

İktidar, uğrayacağı oy kaybından dolayı cenazelerde kendilerine yönelen tepkilerden rahatsız. Yandaşları rahatsız. Şahsım adına cenazelerde bu tür görüntülerin olmasından ben de rahatsızım.

Zaman Gazetesinden Leyla İpekçi hanım:

"Ankara ve Manisa''daki şehit cenazelerine katılan hükümet üyelerine saldırıp siyasi sloganlar atanların üye olduğu kurumlar arasında, mitingleri düzenleyen Atatürkçü Düşünce Derneği, İzmir Ülkü Ocakları, CHP İzmir Gençlik Kolları olduğu tespit edildi. ''Cenaze tahrikçileri''nin şehir şehir gezdiği belirlendi, protestocular arasında bazı kamu görevlilerinin ve devlet memurlarının olduğu kaydedildi. Şehit kanlarının iç siyasete alet edilmesi hiç dehşete düşürmedi, K.Irak''ta belirsiz bir savaşa girmek için haykıranları...Buldukları her yüksek tepeye bayrak dikmekte yarışanlar İzmir Limanı''nın yabancı sermayeye satılmasını emperyalizmle savaş gerekçesi olarak görüp gündemi işgal ederlerken, asıl işgalin yanı başımızda sürdüğünü, Ortadoğu''nun salt K.Irak''tan ibaret olmadığını görmediler." diyor.

Dedikleri normal şartlar altında doğru pek doğru. İmzamı atabilirim. Ama maalesef Normal Şartlar Altında yani NŞA yani 1 atmosfer basınç altında 24 santigrat derece oda sıcaklığı maalesef kimya dersliklerinde kalmış vaziyette. Ben de Leyla Hanım gibi muzdaripim.

Ancak benim rahatsız olduğum başka bir konu daha var. Leyla Hanım veya iktidar sahipleri ve yandaşları bundan rahatsız değiller. Nereden biliyorsun diye sorarsanız şundan: Biri bu konuyu terennüm etmiyor diğeri zaten uyguluyor. Nedir bu rahatsız olduğum konu! "DİN ÜZERİNDEN SİYASET"

Kimse kusura bakmasın, aşağılamak, hor görmek veya utandığım için değil durum tespiti için yazıyorum: Okuması yazması, kültürü, bilgisi ilkokul 3. sınıf düzeyinde olan bir millete din üstüne kurulmuş siyaset güderseniz kandırıp onların oylarını iğfal etmiş olursunuz. İktidarın tepesi her ne kadar değiştik, gömleği çıkarıp attık dese de, halktan oy toplayan propagandacıları aksini iddia ediyor. Ev, sokak, cami, dükkan, köy, kahve vs. yerlerine yapyıkları siyasi ziyaretlerde DİN OLGUSU sık sık işleniyor. Öncelikli ve en acil konu olarak. Dinin elden nasıl gittiğini, kendilerinin dine ne kadar sahip çıktıklarını, kendileri olmasa imanlarımızın nasıl tehlikede olacağı üstüne basa basa halka anlatılıyor. Başımdan geçen yeni bir anımı anlatmadan geçemeyeceğim. Bir taziye ve geçmiş olsun ziyareti için gittiğim bir mecliste iktidarın gönüllü propagandacısı üzerine basa basa eğer iktidar partisi olmasaydı imanlarımızın nasıl tehlikede olduğunu, iktidar tavanının imanlarımızı nasıl koruduğunu göğsünü gere gere belirtiyor. Diğer partileri ve siyasetçileri “MÜSLÜMAN” bir cumhurbaşkanı seçtirmedikleri, İslamiyeti istemediklerinden bahisle suçluyor, şikayet ediyor. HOPPALA! İmanı kurtarmak ne demek? İslamiyeti istememek ne demek? Müslüman bir cumhurbaşkanı seçtirmemek ne demek?

Şimdi bunu yapanlar, cenaze merasimlerindeki tepkileri ve faillerini suçluyorlar. Kimi gazetesinden kimi sahip olduğu makamdan hurç üstüne huruç yapıyorlar. Aklıma rahmetli Nasrettin Hocamızın fıkrası geliyor. Hani evine hırsız girmişte, geçmiş olsuna gelenler başlamış ya:"Aman hoca sesi nasıl duymadın?" "Aman hoca neden kilit takmadın?" "Aman hoca neden şunu yapmadın?" vs. Hocam sıkılıp azıcıkta kızıp patlatmış ya nükteli cevabını "Aman ya dostlar tüm habahat benim mi? Hırsızın hiç mi kabahati yok?" Leyla Hanım haklı. Cenazelerde bu tür işler olunca kıyamet kopmalıydı. Ancak bunda iktidarın hiç mi kabahati yok? Din üzerine politaka ederek "imanları ve oyları" iğfal edenlerin hiç mi kabahati yok? "Kelle" diyenlerin, "Sayın" diyenlerin, "Patates dinindensin" diyenlerin, "Yan gelip yatma" diyenlerin, "Ananı al da git " diyenlerin, Şehit anasına " O kadınla ben ne konuşayım" diyenlerin, terörist ile Balkan Türklerini aynı gibi görenlerin hiç mi kabahati yok. Toplumu “kamplara bölenlerin” hiç mi kabahati yok?

Yine aklıma geliverdi. Rahmetli Sepetçioğlu üstadın muhteşem dizisinde Alparslan'ın hocası ve de aklı olan Sarı Hoca'nın ağzından nasihat eder:"Hükümdarsın attığın adımın, sarfettiğin lakırdının yankısı 1000 sene sonradan gelir. Dikkat et!" KONUŞMALARINA DİKKAT ETMEYENLERİN HİÇ Mİ KABAHATİ YOK! Ateş, ateşi besler! Siz ateşle oynarsanız o ateş sizide yakar! Evet ŞEHİT CENAZELERİNİN SİYASETE ALET EDİLMESİNE KARŞIYIM, TASVİP ETMİYORUM, DOĞRU BULMUYORUM. ANCAK EN AZ O KADAR DA DİNİ GÜDÜMLÜ SİYASİ MANÜPLASYONLARI DA, DİNİ ALET EDEREK İĞFAL YOLU İLE OY SAĞLAMASINA DA KARŞIYIM, DOĞRU BULMUYORUM VE TASVİP ETMİYORUM.

Selam ve dua ile...

Önceki Yazısı
İstiklâl Marşı'nın Işığında VATAN

Analiz