|
Türkmüsün.Net - Türk Ordusu

Târihin bilinen ilk devirlerinden îtibâren Türkler,
bilhassa orduya ve eğitime önem vermişler, bu ordular sâyesinde târihte
devletler, imparatorluklar ve hattâ cihan imparatorlukları kurmuşlar, hak ve
adâletin savunucusu olmuşlardır. Bu orduların en önemlisi Kara Kuvvetleri
dediğimiz kara ordusudur.
Kara Kuvvetlerinin vazifesi, düşmanı saldırıdan caydırmak, saldırıları tesirsiz
hâle getirmek, mümkünse yok etmek ve millî menfaatin gözetilip sağlanmasında
gereken harekâtı yapmaktır. Türk Kara Kuvvetlerinin teşkilâtlı bir şekilde
kuruluşu, Büyük Hun İmparatorluğunda, Mete zamanında M.Ö.209 senesinde olmuştur.
Bu târih, Türk Kara Kuvvetlerinin ilk kuruluş yılı olarak kabul edilmektedir.
Türkler kendi yaptıkları sapan, ok, yay, kargı ve topuzu savaşlarda
kullanırlardı. Genel olarak Türk kuvvetlerinde itâat, disiplin, savaşma azmi çok
yüksek olup çocuklar küçük yaştan îtibâren asker olarak yetiştirilirlerdi. Ata
binmek, ok atmak herkesin en tabiî haklarındandı. En önemli sporları ise
avcılıktı, bilhassa sürek avları hakîkî bir savaş manevrası özelliğini taşırdı.
.
Hükümdâr aynı zamanda ordunun başkomutanıydı. Bu durum, Osmanlılar dâhil bütün
Türk devletlerinde hiç değişmemiştir. Eski Türk devletlerinde en büyük rütbe
Kaanlık olup, sonra Yabguluk rütbesi gelirdi. Komutanlara tuğ verilir, savaştaki
başarısına göre rütbesi ve tuğu arttırılırdı. Türk ordusu onluk sisteme göre
teşkil edilirdi. Birlikler on, yüz, bin ve tumane (toman, tümen) denilen
onbinlik de binliklere bölünürdü. Bunların komutanlarına Onbaşı, Yüzbaşı,
Binbaşı, Tumanbaşı, Tomanbey veya Tümenbeyi denilmektedir.
İslamiyetten sonra Orta Asya Türk devletleri ve Anadolu Selçuklu Devleti ile
Beyliklerin askerî teşkilâtı Mete devrinden beri süregelen askerî teşkilâtın
aynıdır. Kara Kuvvetleri temeli; Hun İmparatorluğu döneminde Mete Han
tarafından M.Ö.209 yılında atılmıştır
Selçuklular bu askerî teşkilâtı aynen kendi bünyelerinde tatbik edip
geliştirmişler ve 800 yıla yakın bir zaman İslâm dünyâsında askerî ve mülkî
idârelerin tanziminde örnek olmuşlardır. 1040 yılında Dandanakan Meydan
Muharebesinde Gaznelileri yenerek istiklaline kavuşan, 26 Ağustos 1071 Malazgirt
Meydan Muharebesinde Bizanslıları yenerek, Anadolu’yu yeni bir Türk yurdu yapan
Büyük Selçuklu Devletinde, Kara Kuvvetlerinin Teşkilat ve Eğitimi sağlam
esaslara bağlanmıştır.
Selçuklu orduları, özel bir eğitime tâbi tutulup doğrudan doğruya sultana bağlı
“Gulamân-ı Saray” ile her an savaşa hazır “Hassa ordusu”, meliklerin, şahnelerin
askerleri ve nihâyet tâbi hükûmetlerin kuvvetlerinden oluşmaktaydı. Ayrıca
gerektiğinde halktan ücretli asker toplanırdı.
Karahanlı, Türkmen beylikleri ve başlangıçta Anadolu Selçuklu orduları
Türklerden kuruluydu. Gazneli ordusunda ise yerli unsur büyük çoğunluk teşkil
ediyordu. Selçuklular savaşta ordunun moralini yükseltmek için nevbet ve cenk
takımları kurmuşlar, bilâhare bu takım Osmanlılarda mehter takımlarına
dönüştürülmüştür.
Selçuklularda bir tuğ Onbaşı(Ortakbaşı-Vişak başı); iki tuğ Çavuş (Serheng-Ellibaşı);
üç tuğ Yüzbaşı (Haylı); dört tuğ Binbaşı (Hacip veya Hadim); beş tuğ Emir
(General); altı tuğ Sipehsâlâr veya Beylerbeyi; yedi tuğ Hükümdâr (Başkomutan)
rütbe işâretleridir. Bütün askerî işler merkezdeki Dîvân-ı Arz denilen dîvânda
görüşülürdü.
1299 yılında kurulan Osmanlı İmparatorluğunun, ilk yıllarındaki teşkilatında
Selçukluların ve Memlukların tesirleri görülür. Osmanlı Ordusunun teşkilatlı bir
şekilde ortaya çıkışı ise Sultan I nci Murat zamanında olmuştur. Tarihte ilk
süvarili ordu olma niteliğini taşıyan Osmanlı Ordusu önceleri yalnızca Atlı
Akıncılardan oluşmakta iken, daha sonraları yaya birliklerinde katılmasıyla
Yeniçeri Ocağı adı altında sürekli bir yapıya dönüştürüldü. İmparatorluğun
yükseliş dönemlerinde Yeniçeri Ocağı önemli rol oynamıştı.Osmanlı Devlet
teşkilâtında ordu; Orhan Gâzi (1326-1359) devrinde aşîret kuvvetlerinden dâimî
orduya geçildi. Ordu; Kapıkulu Ocakları, Eyâlet askerleri ve geri hizmet
kıt’alarını meydana getiren Yayalar-Yörükler, Müsellemler, Conbarlardan meydana
gelirdi (Bkz. Kapıkulu Ocakları). Eyâlet Askerleri, Timarlı Süvâri, Azaplar ve
Akıncılardan teşkil edilirdi. Birinci Sultan Murâd Han 1363’te Yeniçeri Ocağını
kurdu.
Osmanlı ordusunda Sultan Üçüncü Selim Han (1789-1807) devrinde askerî ıslâhâtlar
yapıldı. Yeniçeriler yeni silâh kullanmayıp, değişik elbiseleri kabul
etmediğinden devrin usûlünde Nizâm-ı Cedîd ordusu kuruldu. Fakat yeniçeriler
isyân edince kaldırıldı. Yeniçerilerin, 18 ve 19. yüzyıllarda disiplinsizlikleri
iyice artınca Sultan İkinci Mahmûd Han (1808-1839), 17 Haziran 1826’da bu ocağı
kaldırıp, 20 Haziran 1826’da Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye ordusunu kurdu. Yeni
ordunun mevcudu Sultan İkinci Mahmûd Han devrinde 188.000’e çıkarıldı. Sultan
Abdülmecîd Han (1839-1861) devrinde 1843’te altı ordu kurulup, askerlik müddeti
beş yıla yükseltildi. Sultan İkinci Abdülhamîd Hân (1876-1909) devrinde Kara
Kuvvetlerinin ihtiyâcı olan subayları yetiştirmek üzere askerî ortaokul ve
liselerin yanında İstanbul’dakine ilâveten Harp Okulu sayısı yediye çıkarıldı.
1843’te yeni bir düzenlemeye gidilerek beş yıllık hizmet süresine tabi
personelle oluşturulan 5 ordu kurulmuş olup, 1848 yılında yapılan bir
değişiklikle ordu sayısı 6 ya çıkarılmıştır. Osmanlı Ordusu yaklaşık 300.000
kişilik bir güce yükseltilmiştir. 1887’de Topçu teşkilâtı genişletildi. 1908’de
Ikinci Meşrûtiyetin îlânıyla Kara Kuvvetlerinde değişiklikler yapılmak
istenmişse de Trablusgarp ve Balkan Harpleri netîcesinde muvaffak olunamadı.
Birinci Dünyâ Harbinde yedi cephede kahramanca mücâdele eden Kara Kuvvetlerinin
mevcudu Mondros Mütârekesi sonunda 1919’da 50.000’e indirildi. Türk Istiklâl
Harbinde Kara Kuvvetleri sekiz kolordu, yirmi piyâde tümeni hâline getirildi.
Osmanlı ordusunda kullanılan rütbeler ve kabûl târihleri:
Erbaş ve erler: Er, Onbaşı, Çavuş.
Küçük zâbitler (Astsb): Bölük Emini (1828), Çavuş, Başçavuş (1828).
Subaylar: Mülâzim-i Sânî (Tğm., 1793), Mülâzim-i Evvel (Ütğm., 1828). Yüzbaşı,
Tabur Kâtibi, Sol Kol Ağası (Kd.Yzb., 1828), Sağ Kol Ağası (Ön.Yzb., 1828) Alay
Emîri (Yzb. rütbesinde).
Üst subaylar: Bnb., Baş Bnb. (1793), Kaymakam (Yb., 1831), Miralay (Alb., 1828)
Paşalar (Generaller): Mirliva (Tuğg. 1831), Ferik (Tümg. 1831), 2’nci Ferik (Korg,
1908), 1’inci Ferik (Org. 1904) Müşir (Mareşal, 1832).
Atatürk’ün önderliğindeki Ulusal Kurtuluş Savaşında
kazanılan zafer sonunda, Türk Kara Kuvvetleri, Cumhuriyet Döneminin başında
ikişer tümenli 9 kolordu ve 3 süvari tümeninden oluşan üç Ordu Müfettişliği
halinde teşkilatlandı. İlk tank birlikleri 1934 yılında oluşturulmuştur. Daha
sonra Komando ve Paraşüt Birlikleri kurulmuş, silah, teçhizat ve her cins
malzemenin üretilmesi için önemli adımlar atılmıştır. Ordu Komutanlıkları, 1949
yılında teşkil edilen Kara Kuvvetleri Komutanlığına bağlandılar. Modernleşme
sürecinde Türk Kara Kuvvetleri; süvari birliklerini lağv ederek, motorize hale
getirilen birliklere önem verilmiştir.
Günümüzde Kara Kuvvetleri; dört Ordu Komutanlığı, 4'üncü Kor.K.lığı,
K.T.B.K.lığı, K.K.Eğitim Doktrin Komutanlığı ile K.K.Lojistik Komutanlığından
oluşmuştur.
Değişen uluslararası siyasi ve askeri ortam ile gelişen teknoloji; Kara
Kuvvetlerinin yeniden yapılanmasını gerektirmiş, 1990’ lı yıllarda kuvvet;
modern muharebe ortamına uyum sağlayacak biçime getirilmiştir. Bu yeni
konseptle; Kara Kuvvetlerinin hareket yeteneğini artıran Kolordu, Tugay ve Tabur
esasına dayanan bir yapılanma oluşturulmuştur.
Türk Kara Kuvvetlerinde eğitim; göreve yönelik muharebe ortamına benzer gibi
uygulanan ferdi eğitimden, ortak tatbikatlara kadar uzanan bir bütünlük içinde
ve her an savaşa hazır birlikler yetiştirecek biçimde uygulanır.
TÜRK ORDUSU ANA SAYFA
|