AB YALANI
AB YALANI:
Dosyalar 1
1. Yalan: İşsizlik bitecek
Öncelikle Avrupa Birliği’nin kendisi işsizlik sorunu ile boğuşuyor. 2003
verilerine göre, Avrupa Birliği’ne üye ülkelerden bazılarında işsizlik oranı
şöyle: Slovakya 17, İspanya 14, Polonya 12.0, Estonya 11.7, Romanya 11.5,
Yunanistan 11.3 , Almanya 9.9, Fransa 9.7, İtalya 10.4, İngiltere 5.5 ve Türkiye
10. AB üyesi ve adayların bulunduğu 29 ülke içinde listede Türkiye 11. sırada.
Yani Türkiye’den daha kötü durumda birçok ülke bulunuyor. Serbest dolaşım
hakkıyla diğer ülkelerin kendi işçilerini çıkarıp yerine Türk işçilerini alması
oldukça zor. Yine Avrupa’nın 2. büyük nüfusuna sahip Türkiye’nin AB’ye alınması,
diğer ülkeleri korkutuyor. Gelişmiş Avrupa ülkelerinde işsizlik artmaya devam
ediyor. Büyük sanayi kuruluşları fabrikalarını, Almanya’ya göre 7 kat ucuz işçi
çalıştırılan Asya ülkelerine kaydırmaya çalışıyorlar.
2. Yalan: Serbest dolaşım
Ortaklık Antlaşması ile Katma Protokol hükümlerine göre, Türk işçilerinin
serbest dolaşım hakkı 1986 yılında başlayacaktı. AB, bu sözlerine yerine
getirmedi. Serbestlik yerine Türkiye’nin önüne yeni engeller çıkarıldı. Ancak
Türkiye’de halk hala kandırılıyor. Roma Antlaşmasına göre, serbest dolaşım hakkı
kamu sektörü için geçerli değil. Yani Türkiye AB’ye girse bile, işçilerin o
ülkelerdeki kamuya ait işyerlerinde çalışamayacak. Ama yabancılar bu engeli
aşmak için Türkiye’deki özelleştirme furyasından ne bulursa kapıyor.
3. Yalan: Yabancı sermaye yağacak
Evet yabancı sermaye giriyor. Ama ya ülkenin en karlı kuruluşları ucuza
kapatılıyor ya da borsada, bankacılıkta vurup kaçıyorlar. Bir gecede trilyonlar
götürülüyor. Üretime ve istihdama hiçbir katkıları yok. Şu anda piyasada 63.8
milyar dolar civarında sıcak para olduğu belirtiliyor. Yani piyasadaki yabancı
kaynaklı sıcak para çekilmeye başlasın, 2001 yılını mumla aranacak.
4. Yalan: AB medeniyet projesi
Daha geçen yüzyılda Anadolu topraklarını uzaylılar mı işgal etti? Çanakkale’de,
Sakarya’da, Dumlupınar’da yüz binlerce Türk evladını kim şehit etti? Bu vahşetin
adı medeniyet miydi? Avrupalılar o günden bugüne değişti mi? Bugün Irak’ta,
Afganistan’da ABD askerlerinin yanında Avrupalı askerlerde yer almıyor mu? 2003
yılı silah satışı raporuna göre, AB ülkeleri 28 milyar 319 milyon Euro’luk silah
satmışlar. En fazla silah satılan ülkeler de, Müslüman ülkeler. Ortadoğu
ülkeleri, 8 milyar 488 milyonluk silah almışlar. İngiltere, 2003 yılında Irak’a
17 milyon 839 bin Euro’luk silah sattı. Ama aynı Irak Irak’a işgal etti. Yine,
İngiltere’nin en iyi silah pazarı İran. İngiltere, 2003 yılı içinde bu ülkeye
801 milyon euroluk silah sattı. Ürettikleri silahlarla bir yandan insanlığın
geleceğini bir yandan da dünyanın doğal dengesini mahvediyorlar. Bu mu
medeniyet?
5. Yalan: Demokrasi gelişecek
Demokratik ve insan haklarına saygılı Avrupa müktesabatına uyum sağlamak için
yüzlerce madde, hiç tartışılmadan, üzerinde düşünülmeden TBMM’den geçirildi.
Zaten sayısı, teçhizatı, maaşı her şeyi AB ülkelerine nazaran güvenlik
güçlerinin eli kolu bağlandı. Türkiye terör örgütlerinin ve suç odaklarının
merkez üssü haline getirildi. Oysa İngiltere’de 3 kişiden çok üyesi olan gizli
bir örgüte mali yardım yapmak ve toplantısına katılmanın cezası 10 yıl hapis.
Almanya’da Sağcı Alman Demokrat Partisi üyelerinden Kosiek, yazdığı kitabında
‘Anayasa sadakati şüpheye düşürücü’ bulunduğu için eyalet parlamentosu
üyeliğinden azledildi. Yine İspanya’da sol görüşlü senatör Miguel Castells,
faili meçhul cinayetler konusunda devleti eleştirdiği için 1981 yılında
dokunulmazlığından oldu daha sonra da tutuklandı.
6. Yalan: Kriterlerde çifte standart yok
Her fırsatta özgürlüklerden dem vuran, özellikle etnik dil konusunu sürekli
masaya getiren Avrupa ülkeleri, aldıkları yeni kararlarla ve yaptıkları
uygulamalarla çifte standart sergiliyorlar. En son örnek Hollanda’dan. 23 Ocak
2006’da Rotterdam Belediyesi sokakta sadece Flemenkçe konuşulmasını öngören
karar aldı. Almanya’da ise bazı eyaletler, okullarda yalnızca Almanca konuşma
zorunluluğu getiren kararlar aldılar. Almanya Başbakanı Merkel’in partisi CDU,
okulda anadil konuşmayana ‘süpürge cezası’ verilmesini tartışmaya açtı.
Türkiye’ye sürekli ‘anadil ve Kürtçe’ dayatmasını getiren AB ülkeleri, neden
anadil mecburiyetinin getirilmesini istiyor? Bu durum çifte standartın daniskası
değil mi?
7. Yalan: Toplumsal huzur ve barışı sağlamak
Avrupa Birliği’ne uyum adına yapılan yasal değişiklikler, asayiş açısından büyük
sorunlara yol açtı. Sokaklar suç çetelerine teslim oldu. Mala ve şahsa karşı
işlenen suçlar öylesine hızla çoğaldı ki, insanlar sokaklara çıkamaz oldu.
Yakalan suçlular, adliyenin öbür kapısından kendilerini yakalayan polislerden
önce çıktılar.
Suçluların polisi cezalandırdığı bir ülke haline geldik. Polis ise tamamen
suçluları korumaya yönelik çıkartılan kanunlar karşısında büyük bir yılgınlık ve
küskünlük içine girdiler. En kötüsü, polis pasif direnişe geçti ve asayiş hepten
bozuldu.
|