Efendiler, aynı zamanda milletvekili olarak bulunan
Genelkurmay Başkanı ve komutanlar, orduda siyasetle ilgili unsurların
bulunmasındaki sakıncayı anlayarak, bu yoldaki teklifimi iyi karşıladıktan
ve bana fiilî olarak güvenlerini gösterdikten sonra, Cevat ve Cafer
Tayyar Paşa'ların müfettişlik ve komutanlıkta kalmaları uygun görülemezdi.
Bu bakımdan, derhal askerî görevlerine son verildi. Yerlerine gerekenler
tayin edildi ve durum Millî Savunma Bakanlığı'nca bütün orduya bir
genelge ile bildirildi.
Kâzım KarabekirveAli.Fuat Paşa'lara,Millî Savunma Bakanlığınca
bir emir gönderilerek, askerî görevlerini yerlerine atanan şahıslara
usulüne göre devir ve teslim ettikten ve sonucu da bildirdikten
sonra Meclis'teki yasama görevlerine başlayabilecekleri bildirildi.
Bu durum Başbakan tarafından resmen Meclis Başkanlığı'na da yazıldı.
Meclis'e girmiş olan Kâzım Karabekir ve Fuat Paşa'lar Meclis'ten
çıkarıldı. Fuat Paşa, askerî görevinin devir ve teslim işleri için
yeniden Konya'ya gitti. Kâzım Karabekir Paşa, Sarıkamış' tan kendi
yerine gelecek olan komutan göreve başlayıncaya kadar Meclis dışında
kalmaya mecbur edildi. Milletvekilliğinde kalmak isteyen iki komutanın
ordu ile ilgisi kesildi. Böylece, komplo düzenleyenlerin Meclis'e
ve kamuoyuna karşı ordu ile yapmak istedikleri blöf meydana çıkarıldı.
Efendiler, 1 Kasım 1924 günü Meclis'in ikinci toplantı yıiının
açılış günü idi. Bu münasebetle oturumu ben açtım. Açış nutkunu
söyledim. Ben Başkanlık kürsüsünden ayrıldıktan sonra, Fevzi, Fahrettin,
Ali Hikmet ve Şükrü, Nailî Paşa' ların istifa yazıları ile Başbakan
İsmet Paşa'nın ordudaki komuta değişikliği ile ilgili, 31/10/1924
tarihli yazısı sırayla okundu. Meclis'in 5 Kasım günü toplanacağı
bildirilerek oturuma son verildi.
Efendiler, Kâzım Karabekir Paşa, 1 Kasım 1924 tarihli bir yazı
ile Meclis Başkanlığı'na başvurarak, Millî Savunma Bakanlığı'nın,
kendisinin Meclis'e katılmasını yasakladığından şikâyet etti. 5
Kasım günü Meclis'te okunan bu yazıda, Kâzım Karabekir Paşa diyordu
ki : "Ordu Komutanlığından çekilmemden beş gün sonra (30.10.1924
Cuma günü geceleyin) Millî Savunma Bakanı'nın Sarıkamış' tan yerime
gelecek olan komutanın göreve başlayışına kadar benim Meclis'e katılmaktan
alıkoymak isteyen bir yazısını aldım." Yazı; şu cümlelerle
son buluyordu : Bununla birlikte, bu konuda yetkili olan yüce Meclis'in
kararını beklediğimi arz ederim. "
Kâzım Karabekir Paşa, aynı tarihte Millî Savunma Bakanlığı'na da
bir yazı yazarak : "Devir ve teslim işlemleri öne sürülerek
belirsiz bir süre için yasama görevine başlamamaklığım bildiriliyor."
"İstifa ettiğim gün yerine gelecek komutanı bekleme şartı ileri
sürülmemişti. " "Beş gün sonra, bilmem neden böyle bir
bahane ortaya atıldı." "Meclis'e katıldıktan sonra, geçici
bir süre için de olsa, yeniden bir görevi kabul hem benim kendi
isteğime hem de Meclis'in kararına bağlı olduğundan, durumu Meclis
Başkanlığı'na yazdığımı arz ederim."
Efendiler, "ordumuzun yükseltilip güçlendirilmesi için"
rapor ve tasarılar sunduğumdan söz eden ve onlar dikkate alınmadığı
için "üzüntü ve endişem çok büyüktür" diyen eski müfettiş
Paşa, memleketin üçte birine yayılmış koskoca bir orduyu, keyfinin
istediği anda beş satırlık bir kâğıtla başsız bırakmanın ne kadar
hafif, ordunun yükseltilip güçlendirilmesi açısından gerekli olan
disiplini de ne denli bozucu bir hareket olduğunun farkında görünmüyor.
Dikkate alınmadığını iddia ettiği raporları ve tasarılarıyla yapamadığı
bir işi, devletin bir ültimatom aldığı ve ondan dolayı olağanüstü
toplanmak üzere çağırdığı Meclis'te yapmaya kalkıştığını ileri süren
müfettiş paşa, kendisi gibi hareket eden arkadaşlarıyla birlikte
ve pek elverişsiz bir zamanda, orduya ne kötü bir anarşi örneği
olduğunu anlamak istemiyor...
Ordumuzun yükseltilmesi için ileri sürdüğü düşünce ve görüşlerine
gereken değerin verilmemiş olmasına gücenmiş olan zat, askerî görevlerin
devir ve tesliminin kanunî bir vazife olduğunu, ordudaki yönetim
ve disiplinin selâmeti için onu yapmaya mecbur bulunduğunu bilmez
gibi görünüyor. . .
Üzerindeki askerlik görevinin sona erdiğini Meclis'e resmen bildirecek
makamın, ona bu askerî görevi vermiş bulunan makam olmak gerektiğini
dikkate almıyor...
Efendiler, Kâzım Karabekir Paşa' nın Meclis Başkanlığı'na sunduğu
yazının arkasından Başbakan'ın bir yazısı ile iki eki de okundu.
Başbakan, Karabekir Paşa'nın Millî Savunma Bakanlığı'na yazdığı
yazı ile Bakanlığın ona verdiği cevabı olduğu gibi Meclis'e arz
ediyordu.
Millî Savunma Bakanı, Kâzım Karabekir Paşa'nın bütün iddia ve düşüncelerinin
doğru olmadığını açıkladıktan sonra, ona Ordu Müfettişliği ile ilgili
görevlerin ve gizli belgelerin yerine gelecek olan komutana kendisi
tarafındann devir ve teslim edilerek sonucun bildirilmesini bir
daha belirtiyor ve emrediyordu.
Acaba bu son uyarıdan sonra, eski müfettiş paşa anlamış mıdır ki,
vatanın savunulması için ordusu ile ilgili önemli görevi ve gizli
belgeleri devlet onun şahsına güvenmiş ve teslim etmiştir. Onları,
yerine gelecek ve devlete karşı sorumlu olacak bir komutan gösterilmeden,
kendiliğinden istediğine terk ve teslim etmesi büyük bir suçtur.
Hakkında ağır kanunî işlem yapılmasını gerektirir. Bunları anlamış
mıdır?
|