O gece birlikte olduğumuz arkadaşlar erkenden ayrıldılar.
Yalnız İsmet Paşa Çankaya'da misafirdi. Onunla yalnız kaldıktan sonra,
bir kanun tasarısı müsveddesi hazırladık. Bu müsveddede 20 Ocak 1921
tarihli Teşkilât-ı Esasiye Kanunu (Anayasa)'nun devlet şeklini tespit
eden maddelerini şu şekilde değiştirmiştim : Birinci maddenin sonuna
"Türkiye Devleti'nin hükûmet şekli Cumhuriyettir" cümlesini
ekledim. Üçüncü maddeyi şu yolda değiştirdim : "Türkiye Devleti
Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur. Meclis, hükûmetin ayrıldığı
idare kollarını Bakanlar vasıtasıyla yönetir."
Bundan başka Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'nun temel madelerinden olan
sekizinci ve dokuzuncu maddelerle de değiştirilerek ve açıklığa
kavuşturularak şu maddeler yazıldı :
"Madde - Türkiye Cumhurbaşkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurulu tarafından ve kendi üyeleri arasından bir seçim dönemi
için seçilir. Cumhurbaşkanlığı görevi yeni Cumhurbaşkanının seçilmesine
kadar devam eder. Görev süresi biten Cumhurbaşkanı yeniden seçilebilir."
"Madde - Türkiye Cumhurbaşkanı devletin başkanıdır. Bu sıfatla
lüzum gördükçe Meclis'e ve Bakanlar Kurulu'na başkanlık eder."
"Madde - Başbakan, Cumhurbaşkanı tarafından ve Meclis üyeleri
arasından seçilir. Diğer bakanlar, Başbakan tarafından ve yine Meclis
üyeleri arasından seçildikten sonra Cumhurbaşkanı tarafından hepsi
birden Meclis'in onayına sunulur. Meclis, toplantı halinde değilse,
onaylama, Meclis'in toplantısına bırakılır."
Bu mûddelere, komisyonda ve Meclis'te din ve dil ile ilgili bildiğiniz
bir madde de eklenmiştir.
|