Yunan ordusunun giriştiği bu taarruzda, Ethem ve kardeşleri de
kendilerine düşen görevi yerine getirmekten geri durmadılar. Tekrar
Kütahya'ya yönelerek, orada bulunan zayıf tümenimize saldırmayabaşladılar.
İzzettin Paşa'nın sağlam karakteri, vukuflu komutasıve emrindeki
Türk subay ve erlerinin yüksek kahramanlıkları Ethemve kardeşleriyle
saldıran hain kuvvetleri yenerek geri çekilmeye mecburetti. Eğer
kendi şahısları da dahil olmak üzere toptan yok edilmektenkurtulabilmişler
ise, bunu da hiç sevmedikleri Refet Paşa'ya borçluolduklarını söylemeliyim.
Bu noktayı açıklayıvereyim :
Refet Paşa, iki süvari tümeniyle, Dumlupınar'ın on kilometrekadar
doğusunda Küçükköy'de bulunuyordu. Kütahya'da bulunan 61'inciTümen'e,
batıdan taarruz eden Ethem kuvvetlerini derhal yenmek veyoketmek
üzere hareketi emrolundu. Refet Paşa, kendi süvarileriyleEthem kuvvetlerinin
yan ve arkasına gidecekti. Bulunduğu yerden kuzeye,Kütahya'ya bakılacak
olursa, bu görevin tabiî bir yürüyüşle ve peketkili bir şekilde
yapılabileceği meydandaydı. Halbuki Refet Paşa,gereken yere gitmemiş.
Bunun aksi tarafına, Kütahya'nın batısına değildoğusuna Alayunt'a
gitmiş. Süvari kuvvetleri,12 Ocak 1921 günü öğleyedoğru Alayunt
bölgesine ulaştı.
Refet Paşa, İzzettin Paşa ile görüşmek üzere Kütahya'yagitti. İzzettin
Paşa, süvari tümenlerinin Kütahya güneyinden, Yellicedağı batısından,
tamamen süvariden ibaret olan Ethem kuvvetleriningerilerine gönderilmesini
teklif etmiş.
Refet Paşa, iki tarafın savaş durumu hakkında tam bir bilgisiolmadığını
ileri sürerek, böyle bir harekete yanaşmamış. . . Refet Paşa, İzzettin
Paşa kuvvetleri, doğuya, Porsuk suyu gerisine çekilmedurumu ile
karşılaşırsa, süvarileriyle Kütahya ovasından âsîlerin yan vegerilerine
taarruzu düşünüyormuş. Atlı âsîlarin hayvanlarından inip piyadetümenimiz
karşısında yaya olarak savaştığı en zayıf durumunda bileüzerine
yürümekte kararsızlığa düşen komutanın, piyade tümenimiz yenilmişolarak
geri çekilirken atları üzerinde bulunacak, manevî güçleriyükselmiş
âsîlerin, hangi yanına ve nasıl taarruz etmeyi düşündüğü, gerçekten
her asker için üzerinde durup düşünülecek bir meseledir. Böyleşey
olamaz! Bu düşman süvarisi, geri çekilmeye mecbur ettiği piyadeyibırakıp
Refet Paşa süvarileri üzerine atılmayacak mıydı?
Efendiler, savaş alanına, top ve tüfek sesine gelen kuvvetin, birtek
tüfek atmadan, savaşmakta olan kendinden bir kuvvetin yenilmesinibeklemesi
ve ondan sonra iş görebileceğini sanması, yalnız asker olanların
değil, en sade görüşlü insanların bile akla yatkın bulacağı bir
düşüncedeğildir. Görev ve fedakârlık, savaşan birliklerin yenilmeden,
çekilmeden başarısını sağlamaya çalışmakla yerine getirilir.
Arkadaşı savaşırken ve yardıma muhtaç iken, seyirci kalznış olankomutanlar,
arkadaşının yenilgisine şahit olabilirlerse de tarihin amansız tenkit
ve suçlamalarından asla kurtulamazlar.
İzzettin Paşa,11 Ocak 1921 öğlesinden 13 Ocak gece yarısınakadar
devam eden şiddetli ve kritik çarpışmalar sırasında, süvari gruplarının
da taarruza katılması zamanının geldiğini Genelkurmay Başkanlığı'na
bildirmişti. Refet Paşa, Güney Cephesi'nden getirtmekte olduğu8'inci
Tümen yetişebildiği takdirde, 14 Ocakta taarruza geçmek niyetindeolduğunu,
birliklerine bildiriyordu. İzzettin Paşa, 11, 12, 13 Ocakgünlerinde
yalnız başına düşmanla savaştıktan sonra, akşam gün batarken yaptığı
bir karşı taarruzla âsîleri yenerek kaçmaya mecbur etti. Refet Paşa,
muharebeye seyirci kalmak suretiyle büyük bir fırsatı kaçırdı; Ethem'i
ve kuvvetlerinin geri çekilmesine elverişli bir durumyarattı. 14'üncü
günü emri altında bulunan bütün süvari kuvvetlerini Süvari Tümen
Komutanlarından Derviş Bey'in ( Kolordu KomutanıDerviş Paşa'dır)
emrine vererek, onu, Ethem'in takibi ile gorevlendirdi. Derviş Paşa,
Afşar'da, özellikle Gediz'de Ethemkuvvetlerinin gerilerine doğru,
geceleri de yürümek suretiyle indirdiğikorkunç darbelerle Ethem,
Tevfik ve Reşit kardeşleri sersemetti. Kuvvetlerinin toplanmasına
zaman bırakmadı. Derviş Bey, Ethem ve kardeşlerini 14 Ocaktan 22
Ocağa kadar dokuz gün nefes aldırmaksızın durmadan takip etmiştir.
Sonunda, bütün Ethem kuvvetleriesir edilmiş; yalnız Ethem, Tevfik
ve Reşit kardeşler yine birgörev almak üzere düşman ordugâhına kaçabilmişlerdir.
|