Efendiler, İzmit'te de Süleyman Şefik Paşakomutasında, Hilâfet
Ordusu adını taşıyan bir hain kuvvet yığınak yapıyordu. Bunun bir
kısım kuweti de, Bolu yakınlarında hurmay BinbaşıHayri Bey komutasında
âsîleri desteklemişti. Btz kuvvetle birlikteİstanbul'dan gönderilmiş
birçok subay da vardı.
Hilâfet Ordusu'nun, Süleyman Şefik Paşa'dan sonra, bellibaşlı komutanları,
Süvari Tümgenerali Suphi Paşa ve Topçu Yarbaylarından Senaî Bey'di.
İstanbul'da da özel olarak kurulmuş birkurmay hey'eti vardı. Bu
hey'etin başlıca komutanları da, Kurmay AlbayRefik ve Kurmay Yarbay
Hayrettin Bey'lerdi.
Suphi Paşa ile ilgili küçük bir hâtıramı anlatayım : SuphiPaşa'yı
Selânik'ten tanırdım. Ben yüzbaşı (kolağası) iken, o daha o zaman
tümgeneral ve süvari tümeni komutanı idi. Aradaki rütbe farkına
rağrrıen, çok yakın arkadaşlığımız vardı. Meşrutiyet'in ilânında,
ilk defa İştipdolaylarında Cumalı adında bir yerde süvari manevraları
yaptırmıştı. Diğer bazı kurmaylar arasında beni de tatbikat ve manevrada
bulunmaküzere davet etmişti. Kendisi Almanya'da yetişmiş çok usta
bir biniciydi.Fakat askerlik sanatını anlamış bir komutan değildi.
Manevranın sonunda, ben, yetkim ve rütbem elvermediği halde, Paşa'yı
bütün subaylarınıönünde acı bir şekilde eleştirmiştim. Daha sonra
"Osmanlı Ordugâhı" adlıküçük bir eser de yazmıştım.Suphi
Paşa , gerek açıkça yaptığım üueleştirilerden ve gerek yayınlanan
bu eserimden dolayı pek üzüldü. Kendisinin itirafına göre, maneviyatı
kırıldı. Fakat, şahsen bana gücenmedi.Arkadaşlığımız devam etti.
İşte Hilâfet Ordusu'na buldukları komutanbu Suphi Paşa'dır. Paşa,
sonradan Ankara'ya geldi. Geziye çıkıyordum. İstasyonda büyük bir
kalabalık içinde biribirimizle karşılaştık. Kendisine ilk sorum
şu oldu : "Paşam niçin Hilâfet Ordusu Komutanlığınıkabul ettin?"
Suphi Paşa, bir an bile duraklamadan : "Size yenilmek için"
cevabını verdi.
Bu cevabı ile anlatmak istiyordu ki, bu görevi özel bir maksatla
kabul etmişti. Suphi Paşa , öyle bir duygu içinde bulunabilir. Fakat,gerçekte,
komutayı üstüne aldığı zaman kuvvetleri zaten yenilmiş bulunuyordu.
Bolu, IZüzce, Adapazarı ve İzmit dolaylarındaki bu isyan, bu defa
Haziran 1920 tarihine kadar üç aydan fazla sürdü. Fakat bundan sonra,29
Temınuzda yeniden bir isyan oldu. Ancak, bundan sonra da, bu bölgede
tamamen sakin kalınmış değildir. Bununla birlikte, sonuç olarak
âsîlertamamiyle bozguna uğratılmış ve elebaşları, Türkiye Büyük
Millet Meclisi'nin kanunlarına teslim edilmiştir. Hilâfet Ordusu'nun
Bolu yakınlarında bulunan kısmı da bozguna uğratıldı. Komutanı Binbaşı
Hayrive sı ıbayları Yüzbagı A 1 i, 'Üsteğmen Şerefettin, Üsteğmen
Hay rettin, Makineli Tüfek Subayı Mehmet Hayri , Tabur KâtibiHasan
Lütfi , Cerrah İbrahim Ethem Efendiler'e de ötekiâsî elebaşılarına
yapılan işlem uygulandı. Hilâfet Ordusu da, İzmit'tenİstanbul'a
kaçmaya mecbur edildi.
|