Efendiler, bu kararlar gereğince, milletvekillerin aydınlatmak
için verdiğimiz bilgi ve direktifleri olduğu gibi bilginize
sunacağım :
Seçilen milletvekillerine verilen bilgi ve direktifler şunlardır :
Madde 1- İstanbul'un, İtilâf Devletleri'nin ve özellikle ingiliz
kara kuvvetlerinin işgali altında ve deniz kuvvetlerince kuşatılmış
olduğu, güvenlik kuvvetlerinin de yabancılar elinde ve karmakarışık
durumda bulunduğu bilinmektedir. Bundan başka, Rumların kendi
aralarından İstanbul milletvekili adıyla kırk kişi seçtikleri ve
Atina'dan gelmiş Yunan lider ve komutanlarınm yönetimi altında olmak
üzere, gizli polis ve ihtilâlci örgütler kurarak, devletimize zamanı
gelince isyan edecekleri anlaşılmıştır. Maalesef, hükûmetin
İstanbul'da serbest olmadığını itiraf etmek mecburiyeti vardır. İşte
bu sebeplerle, Millî Meclis'in toplanma yerini tartışmak gibi bir
konu ortaya çıkmış bulunuyor. Millî Meclis İstanbul'da toplandığı
takdirde, milletvekillerinin yapacakları vatan görevi dikkate
alınırsa, tehlikeye uğramalarından cidden korkulur. Gerçekten de
İtilaf Devletleri'nin Ateşkes Anlaşması hükümlerini bozarak barış
anlaşmasını beklemeye gerek duymadan, vatanımızın önemli bölgelerini
işgal etmek ve Hristiyan azınlıklara haklarımızı çiğneme fırsatını
vermek suretiyle yapılan haksız muamelelerini eleştirip reddedecek,
toprak bütünlüğümüzü ve bağımsızlığımızın dokunulmazlığını yılmadan
isteyecek ve savunacak olan Meclis-i Meb'usan'ın dağıtılması ve
üyelerinin tutuklanması veya sûrgün edilmesi, uzak bir ihtimal
değildir. Tıpkı Kars'ta toplanan Milli İslâm Şurası'na İngilizlerin
yaptıkları gibi. Seçimlere katılmamış olan Hristiyan azınlıkların,
onlara uyan İngiliz Muhipleri ve Nigehban Cemiyetleri'nin, bu konuda
düşmanların gayelerine hizmet ederek her türlü kötülüğü
yapabilecekleri de akla gelebilir. Bu bakımdan, Millî Meclis'in
İstanbul'da toplanması, Meclis'ten beklenen ciddi ve tarihî görevin
yerine getirilmesini imkânsız kılacağından ve Milli Meclis de devlet
ve milletin bağımsızlığının temsilcisi olduğundan, ona vurulacak
darbe ile bağımsızlığımızın da zedeleneceğini belirtmeye gerek
yoktur. Kabine adına, Amasya'da Heyet-i Temsiliye ile görüşmelerde
bulunan Bahriye Nâzırı Salih Paşa Hazretleri bile bu gerçekleri göz
önünde tutarak Milli Meclis'in İstanbul'un dışında güvenli bir yerde
toplanması gereğine vicdanı ile de düşüncesi ile de kanaat getirmiş
ve bu hususu uygun bulduğunu imzası ile doğrulamıştır. Millî
Meclis'in düşman baskısından uzakta ve tam bir güvenlik içinde
bulunan bir yerde toplanması halinde, İstanbul'da toplandığı
takdirde akla gelebilecek bütün sakıncalar ortadan kalkmış olacağı
gibi, hilâfet ve saltânatın tehlikede olduğunu dünya kamuoyuna ve
özellikle İslâm âlemine fiilen duyurmuş olacak, milli varlık ve
bağımsızlığımızın aleyhinde alınması muhtemel bir karar karşısında
vatana ve millete karşı olan görevlerini yerine getirebilecek ve
İtilâf Devletleri karşısında, Meclis'in milletin kaderine tamamen
hâkim bulunduğu daha açık bir şekilde ortaya konabilecektir.
Meclis'in İstanbul dışında toplanması halinde akla gelebilecek olan
sakıncalar aşağıdadır :
Millet düşmanları, İstanbul'un gözden çıkarıldığı yolunda zararlı
bir propagandaya fırsat bulacaktır. Hükümet, İstanbul'da olduğu
gibi, Meclis ile kolayca temas ve bağlantı kuramayacaktır. Meclis'in
açılış töreni, Zâtışâhâne'yi yolculuk külfeti ile karşı karşıya
bırakmamak için, vekil tayin buyuracakları bir zat vasıtasıyla
yapılabilecektir. İşte bu sakıncalar dolayısıyla şimdiki hükûmet,
Millî Meclis'in İstanbul dışında açılmasını kabul etmemiştir.
Hükûmetin bu olumsuz kararı yüzünden söz konusu sakıncalara
aşağıdaki sakıncalar da eklenmektedir :
Millî Meclis'in kanuna uygun olarak toplanması, Meclis-i Meb'usan
ile Ayân Meclisi'nin aynı yerde ve aynı zamanda bulunmasına bağlı
olduğundan, hükûmetin İstanbul dışında, uygun göreceği bir yerde
toplanmaya razı olması yüzünden, Ayân Meclisi ve Hükümet, İstanbul
dışındaki toplantıya katılmayacak ve Zâtışahane'ye usulûne uygun
olarak Meclis'i açtırmayacaktır.
Bu durum karşısında Millî Meclis'in İstanbul dışında toplanmasına
kanun bakımından imkân kalmadığı için, yukarıda arz edilen
sıkıntılara rağmen, İstanbul'da toplanması bir zaruret hükmüne
girmiş bulunuyor. Sayın milletvekilleri İstanbul'a gitmekten
çekinerek, İstanbul dışında kendiliklerinden toplandıkları takdirde,
böyle bir toplanma elbette Millî Meclis'in herkesçe bilinen yasama
gücünü temsil edemez. Belki, milletin varlığını, gayelerini,
bağımsızlığını temsil edecek, onun hakkında verilecek hükümleri
eleştirecek ve yine millete dayanarak reddedebilecek bir millî
kongre şeklinde olabilir. Bu takdirde, Millî Meclis de elbette
İstanbul'da toplanmamaya mahkûm olur. Böyle bir davranışın,
hükûmetin karşı çıkmasına, zorlayıcı tedbirler almasına ve sonunda
millet ile İstanbul Hükûmeti arasındaki her türlü ilişkinin
kesilmesine yol açacağı da düşünülebilir.
Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, yukarıda dile getirilen
bütün hususları gözden geçirip tartıştıktan sonra, Millî Meclis'in
İstanbul'da toplanma zaruretine karşı, durumu bütün
milletvekillerine bildirerek, her birinin düşünce ve görüşlerini
almayı görev saymıştır. Bundan başka, sayın milletvekillerinin
İstanbul'da Milli Meclis'e girmeden önce, kolayca bir araya
gelebilecekleri bazı yerlerde toplanıp aşağıdaki hususları
görüşmeleri ve görüşme sonuçlarının birleştirilebilmesi için bunları
Hey'et-i Temsiliye'ye bildirmeleri gerekli görülmüştür. Görüşülecek
hususlar şunlardır :
a) Meclis'in İstanbul'da toplanması zaruretine karşı, İstanbul ve
İstanbul dışında olmak üzere bütün yurtta alınması gerekli
tedbirler, yapılması gerekli hazırlıklar;
b) Meclis-i Meb'usan'da vatanın bütünlüğünü, devlet ve milletin
bağımsızlığını kurtarmaktan ibaret olan gayeyi korumak ve savunmak
için birleşmiş azimli bır kadro kurma çarelerinin düşünülmesi;
Milletvekillerinin yukarıdaki hususları görüşmek için toplanmaları
uygun görülen yerler şunlardır :
Trabzon, Samsun, İnebolu, Eskişehir, Bursa, Bandırma, Edirne
Madde 2 - Birinci maddeyi, olduğu gibi bölgelerinizde bulunan
milletvekillerine bildirerek, önce, en kısa zamanda onların şahsî
görüşlerini almak ve bunda vakit kaybetmeden bir yandan Hey'et-i
Temsiliye'ye bildirmek, bir yandan da bölgelerinizdeki merkez
hey'etlerine ulaştırarak bu konuda faaliyet göstermelerini sağlamak.
İkinci olarak, bölgelerinizdeki milletvekillerinin birinci maddede
gösterilen yerlerde huzur ve güven içinde toplanmalarını sağlayarak,
görüşme sonuçlarının Hey et-i Temsiliye'ye bildirilmesi için gereken
tedbirlerin alınması istirham olunur.
Sizlerin seçim bölgelerinden milletvekili olup da şimdi İstanbul'da
bulunanların, kendi seçim bölgelerindeki teşkilâtı tarafından,
İstanbul'a yakın toplanma yerlerinden birine davet ettirilmesi
gerekir. |