Efendiler, hatırlayacaksınız, İngilizler Merzifon'u ve bir siyaset
arkasından da Samsun'u boşaltmışlardı. Bu münasebetle ve Ferit Paşa
Kabinesi'nin düşmesi üzerine, Sıvas halkı fener alayı düzenledi ve
gösterilerde bulundu. Birtakım nutuklar verildi. Bu sırada halk da
"kahrolsun işgal" diye bağırdı. Sıvas'ta yayınlanan İrade-i Milliye
gazetesi, bu olayı olduğu gibi yazdı. Dahiliye Nâzırı Damat Şerif
Paşa,bu gazetenin haberlerine dayanarak Sıvas iline yaptığı bir
tebliğde "kahrolsun işgaI" şeklindeki yazılar, hükûmetin bugünkü
siyasetine uygun değildir; diyordu.
Bu ne demektir, Efendiler? Hükûmet, işgali suç saymayan bir politika
mı güdüyordu? Yoksa, "kahrolsun işgal" dedikçe, memleketi daha çok
işgale mi yol açılacaktı? İşgal ve saldırı karşısında, milletin
sessizlik ve sükûnet içinde kalması, işgalden tepkilenmiş
görünmemesi mi akla ve politikaya uygundu?
Böyle sakat ve hayvanca bir düşünce, çöküş ve yokoluş uçurumuna
kadar tekmelenmiş bir devleti kurtarabilecek siyasete temel olabilir
miydi ?
İşte bu münasebetle, 12 Ekim 1919 tarihinde, Harbiye Nâzırı Cemal
Paşa'ya yazdığım bir telgrafta : "Vatanın bir kısmının
boşaltıldığını gören milletin, bu şekilde, hattâ daha da belirgin
bir şekilde, duygularını açığa vurmuş olmasını pek uygun ve yerinde
gördüğümüzü ve "milletin gerçek duygularına dayanarak hükûmetin bu
haksız işgaIleri siyasî bir dille ve resmen reddetmesini, bu güne
kadar Ateşkes Anlaşması'na aykırı olarak yapılmış müdahaleleri
protesto ederek, yapılanların düzeltilmesini isteyeceğini
beklemekteyiz" dedikten sonra, "bu vesileyle, hükûmetin gütmekte
olduğu politikada Hey'et-i Temsiliye'ce henüz bilinmeyen noktalar
varsa, aydınlatılmasını" rica ettim.
Temsilcimiz ve Harbiye Nâzırı Cemal Paşa' nın cevabı pek ilgi
çekicidir. 18 Ekim 1919 tarihli olan bu cevapta şu cümlelerin
taşıdığı anlam dikkate değer : "Milli dâvâ çerçevesi içinde işleri
yürütme sorumluluğunu yüklenmiş olan İstanbul Hükûmeti, tutumunda ve
işlerinde siyasî mecburiyetleri kollamak, yabancılara karşı daha
konukseverce ve yumuşakça hareket etmek zorundadır. |