Mustafa Kemal paşa Hazretleri'ne
Şimdiye kadar yapılan haberleşmelerin özeti :
1 - Kabine sizinle aynı düşüncededir, millî iradenin hâkimiyetini
kabul eder. Ancak, bir öç alma kabinesi olmaktan çekinir. Suçluların
cezalandırılmasını kanuni yollarla yerine getirmeyi de uygun
buluyor.
2 - Zarara uğramış valilerin uğradıkları haksızlıklara son verip
durumlarını düzeltmeyi, yeterli olanlarını seçip özellikle atamayı,
ordunun şeref ve disiplinini de iade etmeyi tamamen üstlenir.
3 - Devlet, dışarıda karşı şeref ve haysiyetini yeniden kazanabilmek
için millî iradeye ve Hey'et-i Temsiliye'ye dayanacaktır.
4 - Hey'et i Temsiliye'nin bir temsilcisi olarak, bütün içtenliğimle
ve saygılı bir duygu ile arz ediyorum ki, kabine, Hey'et-i
Temsiliye'nin hem dışa hem de içe karşı, hâkim oluyor anlamını
vermeksizin kendisine yardımcı durumda kalmasını ister ve bu büyük
gücün yararını takdir eder. Herşeyden önce, telgrafların karşılıklı
olarak ve serbestçe çekilmesini, yerinde bırakılacak veya yeniden
tayin edilecek vali ve komutanların hemen hareket edebilmesini,
özellikle, kabul edilen yeni Milletvekilleri Seçimi Kanunu'nun her
yere dağıtılarak duyurulabilmesini pek yararlı görür.
5 - Millî iradeye aykırı davranışlardan kaçınılacağına söz verirsem,
geriye yalnız, ayrıntılarının şekil ve zamanı kalır ki, bunun da pek
kolay olabileceğine inancım vardır. Vatanın kurtanlmasını hedef alan
gayenin gerçekleşmesine, hemen elbirliği ile çalışabilmek için,
ayrıntılar üzerinde ısrar edilmemesini, zâtıdevletlerinin
yardımlarını bekler , pek rica eder, saygıdeğer arkadaşların hepsine
de saygılarımı sunarım.
Harbiye Nâzırı
Cemal
Bu telgrafa hemen olumlu ve samimî olan şu cevabımızı verdik :
Şifre Sıvas, 7.10.1919
Harbiye Nâzırı Cemal paşa Hazretleri'ne
İlgi : Zâtıdevletlerinin telgrafta belirttikleri hususlara, madde
madde, sırayla aşağıdaki cevap arz olunur :
1 - Kabinenin bizimle tam bir birlik ve beraberlik içinde, millî
iradenin hakimiyeti ilkesini kabul buyurmasına, millet adına
teşekkürlerimizi arz ederiz. Kabinenin, Hey'et-i Temsiliye'nin ve
bütün millî teşkilâtımızın öç alıcılıkla lekelenmesi, bizce de son
derecede sakınılacak ve çekinilecek bir husustur. Bu noktada ve
suçlulann kanunî yollarla cezalandınlmaları gereğinde de kabine ile
bir görüş birlibi içindeyiz.
2 - İkinci maddede yazılanlar için de özellikle teşekkür ederiz.
Bundan önce arz edilmiş olan hususlarda, bu noktanın üzerinde
durulmasının sebebi şuydu :
Milli dâvâya ve Milli Mücadele'ye karşı tutumlarından dolayı, millet
tarafından reddedilen bazı vali ve komutanlar, şekle uyma düşüncesi
ile, geçici bir süre için de olsa, görevlerine iade edildikleri
takdirde, gittikleri yerlerde kabullerine imkân görülmediğinden,
hükûmet otoritesine karşı saygısızlık doğabilir endişesi idi.
3 - Üçüncü madde, özellikle şükranla karşılanmaya değer. İnşallalı
birlik ve beraberlik içinde, vatan ve milletimizin kurtuluş ve
mutluluğunu sağlamamız kısmet olur.
4 - Tam bir içtenlikle ve büyük bir güvence ile arz ederiz ki,
kabinenin gösterdiği ciddiyet ve samimiyete karşılık, Hey'et-i
Temsiliye ne içeriye ne de dışarıya karşı hiçbir vakit bir hâkim
olma durumu almayacak, aksine tam bir görüş birliği ile kabul
buyurulan esaslar çerçevesinde, hükûmetin güç ve otoritesini artırıp
sağlamlaştırmayı vatan ve milletin selameti için görev sayacaktır.
Bu konuda asla şüphe ve tereddüt buyurulmamasını arz ve rica ederiz.
Özellikle zâtıdevIetlerinin, tüzüğümüzün sekizinci maddesi
gereğince, doğrudan doğruya Hey'et-i Temsiliye'miz üyesi sıfatıyla
kabinede temsilci olarak bulunmaları her iki tarafın da işlerinde ve
kararlannda anlaşmaya varmaları bakımından bir güvence sağlayacağı
için sevindiricidir.
Artık kabine ile milli teşkilâtımız arasında, her noktada görüş
birliği ve uzlaşmaya varıldığı anlaşıldığına göre, elbette,
haberleşme konusundaki kayıtlar da kaldırılacaktır. Ancak, Hey'et-i
Temsiliye, bütün Anadolu ve Rumeli'deki teşkilât merkezleri ile
bağlantısını devam ettirmek zorunda olduğundan, özel telgraflar
şeklinde yapılmakta olan telgraf haberleşmelerimizin eskiden olduğu
gibi devamına müsaade buyurulmasını özellikle istirham ederiz.
Burada şunu da arz edelim ki, hükûmet, emirlerini tebliğe başladığı
dakikada, hiçbir tarafta herhangi bir engelle karşılaşmamak ve en
küçük bir otorite sarsılmasına uğramamak gerektiğinden, bu hususun
sağlanması ve Hey'et-i Temsiliye tarafından gerekenlere gerekli
tebligatın yapılabilmesi için, kırk sekiz saat kadar zaman
bırakılmasını rica ederiz. Hey'et-i Temsiliye tarafindan yapılacak
tebligata esas olmak ve millete güven vermek üzere yayınlanmasını
rica ettiğimiz kabine bildirisinin gizli olarak yayınlanmadan önce,
bu suretinin hey'etimize lütuf buyurulmasını özellikle istirham
ederiz. Çünkü bu bildiride, bir kelimenin bile milletçe yanlış
anlamalanın devamına yol açabileceğini ve Hey'et-i Temsiliye'yi de
millete karşı pek güç bir durumda bırakabileceğini bütün
samimiyetimizle arz ederiz.
Hey'et-i Temsiliye tarafından Zâtışâhâne'ye takdim edilecek bir
teşekkür yazısı ile millete yapılacak tebliğ suretini gerekli
yerlere göndermeden önce, zâtıdevletlerine şimdi arz edeceğiz ve
bunların metinine dair kabinece ileri sûrülecek düşünceler saygıyla
dikkate alınacaktır.
Yeni MilletvekilIeri Seçimi Kanunu üzerindeki görüşümüzü daha sonra
arz etmek üzere, söz konusu kanunun hangi görüşle hazırlanmış
olduğunu lûtfen bildirmenizi rica ederiz.
5 - Temel noktalarda tam bir uzlaşma doğduktan sonra,
zâtıdevletleriyle saygıdeğer arkadaşlannızın samimiyetlerinden şüphe
edilemeyeceğinden, konunun aynntıları üzerinde kendiliğinden görüş
birliğine varılabileceği tabiidir. Bendenizin ve bütün çalışma
arkadaşlarımın, en bûyük saygı ve samimiyetlerimizle,
zâtıdevletinizin ve içinde bulunduğunuz kabinenin başarıya
ulaşmasına ve bu sayede vatanın kurtanlmasını hedef alan gayenin bir
an önce gerçekleşmesine bütün varlığımızla çalışacağımıza emniyet
buyurmanızı arz ve burada hazır olan bütün arkadaşlarımın selâzrı ve
saygılarını sunanm.
Mustafa Kemal
CemaI Paşa,bu telgrafımıza o gece cevap verdi. Bunda "bildirinin
hemen yayınlanmasının zarurî olduğunu, ancak, gerekli noktalara
dikkat ediIdiğini" bildiriyordu. Biz de aynı gece, nezaket gereği
olmak üzere cevap verdik.
Fakat Efendiler, hükûmetin, bildirisini yayınlamadan önce bize
göstermek istemediği anlaşılınca, biz de millete olan bildirimizi
hükûmete danışmadan yayınladık; Padişah'a olan telgrafı da aynı
şekilde çektik.
Efendiler, 7 Ekim 1919 tarihini taşıyan bildirimiz; milleti, tutulan
yolun isabetli ve başarılı olduğu, bu yolda millî birliği koruyarak
bugüne kadar olduğu gibi devam edilmesi konusunda, dolayısıyla
aydınlatmaya, uyarmaya ve milletin manevî gücünü kuvvetlendirmeye
yardımcı olmak maksatlarını dile getirmekte idi.
Padişah'a yazılan telgraf da millet adına teşekkürü içine alıyordu.
Efendiler, bu arada küçük bir bilgi arz edeceğim. Hey'etimiz, bütün
memlekete milletin ortak isteğinin gereğini yerine getirtmeye
çalıştığı sırada, işgal altında bulunan İzmir'e de doğrudan doğruya
tebligatta bu lunuyordu. Ali Rıza Paşa Kabinesi'yle anlaşmakta
olduğumuz 7 Ekim 1919 tarihinde, İzmir'e de şu telgrafı çekiyorduk :
İvedi Sıvas, 7.10.1919
İzmir Valiliği Yüksek
Katına
Şimdiye kadar gönderilen tebligat ve yazılarımız size ulaştıysa,
gereklerinin yapılmakta olup olmadığının, ulaşmamış ise, engelleyici
sebeplerinin acele bildirilmesi rica olunur.
Anadolu ve Rumeli
Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti
Hey'et-i Temsiliyesi adına
Mustafa Kemal
İzmir'in ve İzmir valisinin ne durum ve şartlar içinde bulunduğunu
şüphesiz biliyorduk. Tebliğlerimizi alıp alamayacağı şüpheli olmakla
birlikte, uygulayamayacağı tabiî idi. Fakat, biz, bütün memleketin
kaderiyle meşgul ve işgal tanımayan bir kuwet merkezinin bulunduğunu
düşmanlarımıza da bildirmekte yarar görüyorduk. |