Türkmüsün.Net - Mehter Marşları
Teyemmümün Şartları
202- Teyemmümü mubah kılacak bir özür bulunmalıdır. Bu
özür, gerçek olarak veya hükmen suyu kullanmaya güç bulunmamaktır. Şöyle ki:
Abdest alacak veya gusledecek kimsenin bulunduğu yerden en az bir mil (dört bin
adım) uzakta suyun bulunmasıdır. Bu durumda su, gerçekten bulunmamış sayılır.
Yahut su bulunur da, onunla yıkandığı takdirde hastalanmaktan, hastalığının
artmasından veya uzamasından tecrübesi neticesi olarak korkarsa veya yetkili
müslüman bir doktor su kullanmasını zararlı sayarsa, yine teyemmüm edilir; çünkü
hükmen su bulunmamış demektir.
(Malikîlere göre, yetkili müslüman bir doktor bulunmazsa, bu teyemmüm konusunda
müslüman olmayan yetkili bir doktorun sözü yeterlidir.)
Şu durumlarda da hükmen su bulunmamış sayılır: Cana, mala, şeref ve emanete ait
bir tehlikenin, yakında bulunan bir suyu kullanma halinde bulunması. Bulunan
suyun abdest veya gusle yetişmemesi. Bulunan su, abdest veya gusle harcandığı
takdirde, kendisinin veya arkadaşının veya beraberindeki hayvanın susuzluktan
helak olacağını kuvvetli bir ihtimal ile bilmesi. Kuyudan su çekebilmek için ip
ve kova gibi aletlerin bulunmaması. Bulunan su ancak pisliği gidermeye kafi
gelip de bundan fazla su bulunmaması. Mevcut olan su ile abdest alındığı veya
gusledildiği takdirde, bayram ve cenaze namazlarının tamamen kaçırılacağından
korkulması. Ancak bu namazların bir kısmına yetişilebileceği anlaşılınca veya
cenazenin velisi olur da, kendisini bekleyeceklerini bilince, teyemmüm etmek
caiz olmaz.
Yine, sadece namazı kaçırmak korkusu ile, kazası mümkün olan (bedeli bulunan)
namazlar için teyemmüm etmek caiz olmaz. Cuma ve diğer vakit namazları gibi...
Çünkü bunlara yetişilemezse, cuma yerine öğle namazı kılınır. Vakit namazlarına
yetişilemezse, bunlar kaza edilir.
203- Teyemmüm ederken niyet bulunmalıdır. Şöyle ki:
Teyemmüm edecek kimse, elini teyemmüm edecek toprağa korken veya eline dokunan
toprak ile yüzünü meshe başlarken, bu işi abdestsizlikten temizlenmek, namaz
kılmak veya abdestsiz yapılması caiz olmayan bir ibadette bulunmak maksadı ile
yapmalıdır. Böyle bir niyet olmaksızın alınan bir teyemmüm ile namaz kılınmaz.
Sadece teyemmümü niyet etmek yeterli değildir. Bu duruma göre, su bulamayan
abdestsiz bir kimse, Kur'an'ı eline almak veya bir mescide girmek niyeti ile
teyemmüm etse, bu teyemmümle onun namaz kılması sahih olmaz. Çünkü Kur'an'ı
tutmak abdestsiz caiz değilse de, bunu yapmak bir ibadet değildir; maksad ise
Kur'an okumaktır. Abdestsiz olarak ezbere Kur'an okumak caizdir. Boy abdesti
almak durumunda olan bir kimse için mescide girmekte taharet şarttır. Fakat bu
da kasdolunan bir ibadet sayılmaz; onu için bu maksadla alınan teyemmüm ile
namaz kılınmaz. Abdestsiz bir kimse için ezber olarak Kur'an okumak bir ibadet
ise de, bunun yapılması taharete bağlı değildir. Taharetsiz (abdestsiz)
yapılabilir.
Ezan okumak, ikamet yapmak, kabirleri ziyaret etmek, ölüyü gömmek, selama
karşılık vermek veya hayırlı bir iş yapmak niyeti ile yapılan teyemmümlerle de
namaz kılanamaz.
204- Teyemmüm, her yönden temiz olan toprak cinsinden bir
şeyle yapılır. Şöyle ki: Üzerlerinde pislik dokunmamış olan toprak, kum, çakıl,
horasan, alçı gibi toprak cinsinden olan şeylerle teyemmüm yapılır. Yine taş
cinsinden olan mermer, kiremit, tuğla, yakut, zümrüt, zebercet, tutya ve
mercanla veya nemli olsun, yanık olsun toprakla veya çoğu toprak karışımı olan
maddelerle, kaya tuzu ile, çamurla sıvanmış duvarla da teyemmüm edilebilir.
Bunların üzerinde toz bulunması şart değildir. Fakat kurumadıkça çamurla
teyemmüm edilmez; bu imam Ebû Yusuf'a göredir, İmam Azam'a göre, vaktin
çıkmasından korkulur ve çamurun toprağı sudan ziyade olursa, çamur ile teyemmüm
edilir.
Odunların ve otların yanması ile meydana gelen küllerle, demir, altın, gümüş
gibi eriyip şekil değiştiren ve yumuşayan madenlerle, inci, cam, kumaş ve
elbiselerle, hayvan postekileri ile teyemmüm yapılmaz. Çünkü bunlar toprak
cinsinden sayılmazlar. Ancak bunların üzerinde belli bir şekilde toz bulunursa,
o zaman üzerlerinde teyemmüm edilebilir.
Bir de üzerlerindeki topraklardan dolayı, cevher halinde bulunan altın, gümüş,
bakır benzeri madenlerle teyemmüm edilebilir.
(İmam Ebû Yusuf ile İmam Şafiî'ye göre, teyemmüm yalnız toprakla yapılır, İmam
Malik'e göre, toprak ve kumla teyemmüm caiz olduğu gibi otlarla, ağaçlarla ve
karla da caiz olur. İmam Ahmed İbni Hanbel'e göre, teyemmüm yalnız yanmamış olan
ve başkasından gasbedilmemiş olan tozlu bir haldeki temiz bir toprakla yapılır.
Kum ve diğer şeylerle yapılmaz.)
205- Tahareti engelleyen durum son bulmuş olmalıdır.
Vücudun herhangi bir yerinden çıkan kan daha kesilmeden abdest alınamayacağı
gibi teyemmüm de yapılamaz.
206- Meshe engel olan deri üzerindeki kurumuş hamur ve
balık pulu gibi şeyler giderilmiş olmalıdır. Aksi halde, mesih yüz ve kollar
üzerinde bulunan engeller üzerine yapılmış olur.
207- Teyemmüm, iki elin iç taraflarını iki kez toprak
cinsinden temiz bir şey üzerine koymakla yapılmalıdır. Bununla beraber niyet
eden kimseye başkası teyemmüm ettirebilir.
208- Teyemmüm iki elin veya bunların yerini tutacak olan
bir şeyin tümü veya çoğunluk kısmı ile yapılır. Bunun için iki parmakla teyemmüm
caiz olmaz. Fakat bir el ile yüz ve diğer bir elle de kol meshedilebilir. Bu
halde, bir elle tekrar toprağa vurulup diğer kol da meshedilir.
Eli çolak olup su kullanamayan kimse, yardımcısı yoksa, yüzünü ve kollarını yere
sürmek sureti ile teyemmüm eder. Elleri ve kolları kesilmiş olan kimse de,
yalnız yüzünü yere sürerek teyemmüm eder. Bu kimsenin yüzünde yara bulunsa,
teyemmüm etmeksizin namazı kılar.
209- Yüz ile kollar tamamen meshedilmelidir. Yüz kısmı
sayılan yerin her tarafı meshedilir. Yüzük ve bilezik gibi şeyler de çıkartılır
veya yerlerinden oynatılır. Diğer bir görüşe göre, organların çoğunluğunu
meshetmek yeterlidir. Dörtte bir kısmın meshedilmemesi teyemmümün sıhhatine
engel olmaz.
TAHARET
KİTABI
İLMİHAL ANA SAYFASI
|